Toplumun olağanüstü bir kesminin pratik siyaseti ele alış biçimi çocukluğumun erken safhalarından itibaren hep ilgimi çekmekle beraber tuhaf gelmiştir. Siyaset benim için ideologların kıçından uydurduğu kalıplardan ziyade belli bir coğrafyada halkın onayını meşru veya illegal yollarla kazanmış bir takım "siyasi" aktörlerin güç savaşından ibaret olagelmiştir. Elbette bu demek değildir ki ideologların empirik veri vermeye tenezzül bile etmeden uydurduğu bir takım "kalıplar"ın pratik siyasette herhangi bir yeri yok veya önemsiz. Bu kalıplar siyasi aktörler için bir ürün, ortalama vatandaş için ise umutla bezenmiş mal veya hizmettir. Sözünü ettiğim bu sıfır toplamlı oyunda nasıl ki malını haddinden fazla gözünde büyüten bir tüccar satış konusunda hayal kırıklığına uğrayacaksa aynısı politikacılar için de geçerlidir. Toplumun enerjisini doğru zamanda doğru yere kanalize etmek için makul dozlarda esneklik gerekir.
Bu oyunda dogmatik bir şekilde fani kalıpların peşinden giden "dava adamları"na yer yoktur. Fakat bu doğası gereği önündeki her kalıbı ezip geçen pratik siyasetin güzel bir püf noktası vardır: Popülizm. Gücü elde etmek için için halkın "dava adamı" talebini karşılamaması gereken bir siyasetçiye geniş bir oyun alanı sunar. Mamafih benim pratik siyaseti okuyuş şeklim budur. Herkes gibi bir çerçevem olmakla beraber pratik siyaset içinde bunun bir anlam ifade etmeyeceğini fakat yol gösterici olduğunu bilirim. Yeni bir şey yazmadığımın da farkındayım. Günlük siyaset içinde ordan oraya savrulurken bilinçsizce realitenin dışına çıkıyoruz sadece. İçimi dökmek istedim.
Güncel olarak 41 bin kişinin yaşamını yitirdiği Hatay, Gaziantep, Kahramanmaraş, Adıyaman ve daha birçok ilimizi etkilemiş doğal afet.
Ölenlere, ailerine, sağ kalan fakat malını mülkünü, evini kaybetmiş yıllarca perişanlık çekecek depremzedelere inanılmaz üzüldüm ama kızgınlığımı nereye ve nasıl ifade edeceğimi bilmiyorum. Ne yazsam havada kalacakmış gibi hissediyorum. On binlerce ölü rakamının olduğu bir felaketin ardından 2 hafta sonra toplumun hiçbir şey yaşanmamış gibi rutine dönmesi kanımı donduruyor. Elbette hiçbir rakamın önemi yok. Her can bizim için kıymetli. Lakin on değil yüz değil bin değil güncel rakamla on binlerce insanı yitirdik. Ben o kadar insanı gözümde canlandıramıyorum bile. Halkın depremin hemen ardından yaptığı fedakarlığı da göz ardı etmek istemiyorum ama bu kadar çabuk unutulması canımı inanılmaz sıkıyor.
Ölenlere, ailerine, sağ kalan fakat malını mülkünü, evini kaybetmiş yıllarca perişanlık çekecek depremzedelere inanılmaz üzüldüm ama kızgınlığımı nereye ve nasıl ifade edeceğimi bilmiyorum. Ne yazsam havada kalacakmış gibi hissediyorum. On binlerce ölü rakamının olduğu bir felaketin ardından 2 hafta sonra toplumun hiçbir şey yaşanmamış gibi rutine dönmesi kanımı donduruyor. Elbette hiçbir rakamın önemi yok. Her can bizim için kıymetli. Lakin on değil yüz değil bin değil güncel rakamla on binlerce insanı yitirdik. Ben o kadar insanı gözümde canlandıramıyorum bile. Halkın depremin hemen ardından yaptığı fedakarlığı da göz ardı etmek istemiyorum ama bu kadar çabuk unutulması canımı inanılmaz sıkıyor.
beşeri sermayesi türkiye ortalamasından çok da yüksek olmayan insanların bulunduğu sikimsonik bir platform. burda yazılanları birinci dünya ülkelerindeki herhangi bir vatandaşa tebliğ etseniz size götüyle güler. Ama burdaki tipler hayat görüşlerini öyle içselleştirmiş ki bir türlü simülasyonda yaşadıklarının farkına varamıyorlar. yazık.
edit: lise zamanlarında troll için girip ciddi yazılan girileri gördükçe "ulan adam-kadın kaç yaşına gelmiş, elinde internet gibi bir nimet olmasına rağmen bu zamana kadar kendini gram geliştirememiş." diyip üzülüyordum. tr ortalaması işte.
edit: lise zamanlarında troll için girip ciddi yazılan girileri gördükçe "ulan adam-kadın kaç yaşına gelmiş, elinde internet gibi bir nimet olmasına rağmen bu zamana kadar kendini gram geliştirememiş." diyip üzülüyordum. tr ortalaması işte.
allah türkiye cumhuriyeti devleti ve hükümetinden razı olsun. başka hiçbir devlet sağcısından solcusuna göçmen karşıtı bir seçmen kitlesine rağmen ülkeye bu kadar mülteci sokmaz. ucuz işgücü sayesinde zenginliğimize zenginlik katacağız.
sözlüğün biricik admini. son zamanlarda çoluk çocuğa karıştığını tahmin ediyorum. buradan gelen reklam gelirleriyle çocuğunun okul masraflarını karşılamaya çalışıyor.
sözlüğü kapatmamasına şaşmamalı.
tanım: tam bir aile adamı.
sözlüğü kapatmamasına şaşmamalı.
tanım: tam bir aile adamı.
benim galiba bu. pandemi sürecinin başladığı ilk günden beri tartışmadığım zabıta, kavga etmediğim polis kalmadı. maske takmanın bulaş riskini büyük oranda azalttığını biliyorum, elimden geldiğince de kurallara uymaya çalışıyorum fakat açık havada o maskeyi boynuma geçirince sırf okuduğu bir şiir yüzünden zindanlara tutsak edilmiş cumhurbaşkanımız recep t*ayyip erdoğan gibi hissediyorum kendimi.
hangi özgür ruhlu insan çıktığı bir doğa yürüyüşü esnasında kölelik duygusunu iliklerine kadar hissetmek ister ki? benimki de insanlık hali işte, anlayışlı olun.
hangi özgür ruhlu insan çıktığı bir doğa yürüyüşü esnasında kölelik duygusunu iliklerine kadar hissetmek ister ki? benimki de insanlık hali işte, anlayışlı olun.
islamcılara duyduğu nefretin altında yatan temel sebebin cinsel iktidarsızlık olduğunu düşündüğüm yazar. daha ergenlik çağına bile girmemişken müslüman toplumun sorgu sual eylemeden sikinin derisini çalmasına göz yummak zorunda kalmış.
edit: böyle bir problemin varsa açık açık dile getirebilirsin canım (Toplum benden sikimin derisini çaldı. Acilen geri vermeli.), çözüm için seve seve yardımcı olmaya çalışırız. Tanımadığın insanlara nefret kusmana gerek yok.
edit: böyle bir problemin varsa açık açık dile getirebilirsin canım (Toplum benden sikimin derisini çaldı. Acilen geri vermeli.), çözüm için seve seve yardımcı olmaya çalışırız. Tanımadığın insanlara nefret kusmana gerek yok.
dünyadaki her ayaklanmayı gezi eylemleri ile kıyaslamasanız bir yerleriniz şişecek değil mi?
sanılanın aksine ülke içinde devam eden ayaklanmaların gezi eylemleriyle uzaktan yakından alakası yoktur. hangi perspektiften bakarsanız bakın polislerin kullandığı göz yaşartıcı bombalar dışında bir benzerlik göremeyeceksiniz.
sanılanın aksine ülke içinde devam eden ayaklanmaların gezi eylemleriyle uzaktan yakından alakası yoktur. hangi perspektiften bakarsanız bakın polislerin kullandığı göz yaşartıcı bombalar dışında bir benzerlik göremeyeceksiniz.
sanal seks sırasında bile iktidarsızlık problemi yaşayan siyasetçi.
Ali Babacan ihtisas gördüğü alan ve yetişmiş olduğu aileden mütevellit ekonomik ve siyasi anlamda yapılması gerekeni dünya görüşü ve insanların saçma sapan, popülist isteklerinin etkisi altında kalmadan tıpkı şirket yönetircesine uygulamaya koymuş/koyacak bir isim. Halka ne kadar inebileceği yahut siyasi arenada ne kadar yüzdeye sahip olacağı üzerinde düşünülmesi gereken bir konu lakin kaliteli bir isim olduğu tartışmasız bir gerçek. Umarım teorik ve idealist bir kişilik olmaya devam edip toplum çıkarını kişisel arzularının üstünde tutar. Salgından dolayı medyada yer bulamaması büyük bir talihsizlikti tabii.
avrupa'da bir hayalet dolaşıyor. 🙄🙄👌
Ankara'ya ters istikamette gittiğinizde katlanılabilir bir yol oluveriyor.
tanım: bildiğin yol işte, asfalt.
tanım: bildiğin yol işte, asfalt.
Kesinlikle ama kesinlikle kitaplardan data biriktirip bunları millete pazarlamak değildir. Olaylar arasında rasyonel neden - sonuç ilişkileri kurup realiteyi olabildiğince yakınsamaktır. Bir nevi zihinsel bir işletim sistemi diyebiliriz ve açıkçası ben bunun sonradan kazanılabilecek bir beceri yahut yetenek olduğunu düşünmüyorum.