confessions

kitap mezatindaki muhafazakar kiz

Yazar  · 17 Haziran 2017 Cumartesi

  1. toplam giri 36
  2. takipçi 2
  3. puan 580

kendime yazılar

kitap mezatindaki muhafazakar kiz
en çok kendime kızıyorum. bir şeylere müsaade ettiğim için. bana göre ben bazı ilüzyonlara kapılıp ben bunlara müsaade ediyorum. doktora göre onlar müsaade ediyorlar. içeridekiler. fakat bunu kimse bilmez. bunu ben bile hala anlayamazken başkalarının anlamasını beklemek güç. ama en azından tetiği sen çek kapıyı sen çarp git sen engelle sen sil. biraz yap bunu ya. yap ve özgürleş. bana hep kaybetmek geldi ama böyle şeyler, aslında kapıyı çarpıp gitmeyince kaybediyor insan en çok da. neyse bu kadar oyalanmak yeter. biz işimize bakalım. allah inşallah benim karşıma o helal süt emmemiş insanları çıkarmaz bir daha. hiç umrumda değil aslında. merhamet etmeyene merhamet edilmez çünkü.
ama ben en çok kendime kızıyorum. doktor kendim olamadığımı söylüyor. kendime değil onlara kızmam gerekiyor. ama onlar beni böyle davrandıttırıyorsa kendime nasıl kızmayayım?

anneler ve çocuklar

kitap mezatindaki muhafazakar kiz
sezai karakoç'un genelde "mona rosa"sı yahut "sürgün ülkeden başkentler başkentine" şiiri sevilir. benimse en sevdiğim şiiri "anneler ve çocuklar" şiiridir. şu şekilde:

Anne ölünce çocuk
Bahçenin en yalnız köşesinde
Elinde bir siyah çubuk
Ağzında küçük bir leke

Çocuk öldü mü güneş
Simsiyah görünür gözüne
Elinde bir ip nereye
Bilmez bağlayacağını anne

Kaçar herkesten
Durmaz bir yerde
Anne ölünce çocuk
Çocuk ölünce anne

atatürkçülerin tayyipçilerden daha tahammülsüz olmaları

kitap mezatindaki muhafazakar kiz
başlığa katılıyorum ama içeriğe katılmıyorum. aynı üslupla cevap vermenin alemi yok. başlığa katılıyorum çünkü, bu platformda özellikle bu hissediliyor. sadece bu platformda değil elbette. bir yere gittiğimizde "buraya da gelmişler." diyen onlardı. ben hiç görmedim ama uç bir örnek olacak ama fatih'e gelseler, -fatih'te oturmuyorum.- biz onlara şöyle bir yan bakış atalım. buraya da dadandılar diyelim. bunu yapar mıyız?
aslında bu üstten bakış ve aydın bilirkişi olma tavrı onlarda hep var. aydın(!) sanatçıya "benim çobanla oyum bir değil." dedirten de bu bakış olsa gerek. çobana seçme hakkı vermeyen o bakış.
bu sitede bu hissediliyor demiştim. bizim camiayı tanıyan biri olarak söylüyorum. bizim dindar olmayan ya da ayrı tutarak laik yaşam süren ya da hepsi diyelim çevreye karşı bakışımız hiç bu kadar düşmanca olmadı. olmuyor da. burada fakat ak partili demiyorum. dindar camiadan bahsediyorum. bu sitede fakat bir admin ayrılıyor. ayrılırken dinci güruha karşı savaşmaktan falan bahsediyor. bizi de muhtemelen o güruha koyuyor ya da beni diyeyim. sonra bir başka başlıkta oruç tutan çocuklara laf eden cüppeli adam var. o başlıkta mesela bir başkası -ki adamı savunmuyorum- şöyle söylüyor: "arap döllerini savunanlar var bir de burda." yani buradaki insanların tavrı çok düşmanca ve bundan da öte. bu konuda ise ekşi'de bir yorumum olmuştu. bu olayın birgün gazetesi'nde haber yapılmasıyla alakalı bir noktaya değinmiştim. bir de adamın cübbeli oluşuna çekilen dikkate. yani sanmıyorum ki laik bir kesimden biri aynı davranışı ya da zıt bir yönde aynı davranışı gösterse, ekşisözlük bu kadar ayağa kalkacak. ve altına basa basa mini etekli diye vurgulayacak cüppeyi vurguladığı gibi. ki ekşisözlük tarzında bizim camianın bir sözlüğü olsa, -gerçi buna dünyasözlüğü örnek verebiliriz bir parça, ama orada da herkes tek fikir tek tip değil son zamanlarda- orada şöyle yapan mini etekli, şöyle eden laik kişi diye başlıklar açılsın. dediğim gibi siyaset belki bir parça ayrı. ama ben de dindar camiaya göre çok daha tahammülsüz olduklarını düşünüyorum. bu sitede dini değerlere de çok saldırılıyor, dalga konusu ediliyor daimi. biz inançlı olmayana ne kadar saygılıysak, bize de bu saygının gösterilmesi gerekiyor halbuki.
ne diyelim. selam deyip geçeriz, ayette söylenilen gibi.
0 /