kısa ve öz.
kısa ve öz.
Sedat Peker: LGBT'yi Fethullah Gülen kurdu.
eski bir fotoğraf sayılmaz hatta az önce ssledim. swh ama olayı anlatıyor.
Ne zaman moralim bozuk olsa bakıp bakıp çıldırıyorum. Swh
Önemli olan güzel çirkin yazmanız degil ne yazdiğinız diyen hocanın el yazısı yazıyorum diye puan kırması... Halbuki ilkokul da siz el yazısı ögrettiniz aq çocukları
Tunceli'de kaçırılıp şehit düşürülen Necmettin Yılmaz ve öğrencilerine karnelerini verdikten sonra evine dönerken şehit edilen Aybüke Yalçın başta olmak üzere tüm öğretmenlerin öğretmenler günü kutlu olsun. Tabi kutlu olsun da lafla kutlayın ne bileyim sarılın, çiçek alın. hocaya 300 tl kolye beğenip sınıfta zorla para toplamak nedir aminium.
Bizim için hayatını riske atıp slendermanla iletişime geçen yiğit abimizi es geçmeyelim.
Yönetim harici reklam yapıp kazanc sağlamaya çalışan yazarlar direk şutlanmalı.
0 argo kullanılan muhabbetler. çok değişik geliyor lan bana
kes şimdi onu verse...xd
aleyna baba
30 kasım 2016
Erdal tosun, Türk tiyatrocusu ve sinemacısı vefat etti.
Büyük ustanın ölümünden Bu yana tam 1 yıl oldu.
Erdal tosun, Türk tiyatrocusu ve sinemacısı vefat etti.
Büyük ustanın ölümünden Bu yana tam 1 yıl oldu.
Küvet şarkısını dinledikten sonra bir daha ciddiye alamadığım rapper.
Ananı s*keyim 2018. Sınavın yaklaştığını hissettirdin.
Bir zamanlar Cem uzan Sayesin de milletin doyduğu şimdi yemek için en az 8 tl ödemeniz gereken cips. Piyasanın nirvanasıdır.
Değirmendere'de Anadolu lisesine ismi verilen ilk Türk denizcisi. Okula da Çaka bey ismi konuldu adam okulu görse böyle gençliğin *mını s*keyim der geri yatar. Hayvanat bahçesinden farksız “Anadolu lisesi”.
Şaşırtmayan durum. Kimin umrunda ki sözlük. Maalesef hak ettiğini görüyor.
Bu maçtan bir tane daha var :))
5000$ a çıkan erik fiyatlarının haberlerini görünce.
Bir ara çok başlamak istediğim ama ailemin asla izin vermediği spordur. Üniversiteye geçince ölüm makinasına dönüşene kadar yapmayı planlıyorum.
cem yılmaz
ozan güven
melo
can gox
merve boluğur
ozan güven
melo
can gox
merve boluğur
8. Sınıfta yarışma ayana 156 basamak ezberlemiştim. Aha ortalığın *mına koydum millet zeka görsün derken 6. Olmuştum:(
Beşiktaş adamdır.
Doldurduğum yaşım xd
uzun uğraşlar sonucu galatasaray'a gelmiştir efenim.
içini sözlüğe dökmek.
atama şükür 1.95 boy var.
refah seviyesinin fazlasıyla düşük olması.
aktiflik yerinde olduğu sürece kişi sayısı pekte önemli değil.
mideye son derece zarar veren bir eylemdir.
daha öğrenmek nasip olmadı. kel kevser mi ne vardı onu ezberlemezsem hoca dinden bırakacaktı sınıftakiler en az 12 sure ezberlemişti xd
Kapitalizm
xd > swh
öğğ. yokluk falan değil bu moruk. tatmin olamamak herhalde. arkadaş atraksiyon olsun falan istemiş herhalde. kaçıncı level lan bu ?
kaçınılmaz bir durum.
Yarı yar olanın yar sarar yarasını yarı yar olmayanın felek siker anasını.
Terfi aldığım yeni rütbem. Malibu kalp ben.
Suna bir karar verelim artık. Şiştim boyle şeyler okumaktan.
Kadınlar ve Anneler Daha Yüksek Acılara Dirençli Midirler?
Mit: "İnsan vücudu en fazla 45 del (acı birimi) acıya dayanabilir. Fakat doğum yaparken, kadınlar 57 del kadar acı çekerler. Bu, aynı anda 20 kemiğin kırılmasına eşdeğerdir. Annenizi sevin, çünkü o Dünya'daki en güçlü insan ve bizim en güçlü destekçimiz!"
Gerçek: Annelerimizi ne kadar çok seviyor olsak da, bu sevgiyi bilimi çarpıtmak için kullanmaya her zaman karşıyız. Bu mitin yanlışlarını saymakla bitmez. Ancak kadınların erkeklerden dirence bu kadar ciddi miktarda daha dayanıklı olduğuna dair hiçbir bilimsel veri yoktur; tam tersine, aksini gösteren birçok veri bulunmaktadır. Dişileri ve doğumlar sırasında çektikleri acıları takdir etmek için mitleştirmeye ve uydurma bilgilere ihtiyacımız yoktur. Dahası, bu mitin yayılması, söz konusu doğum acısını azaltmak için geliştirilebilecek teknolojilerin "gereksiz" görülmesine neden olabilir. Toplumların genelinin tarihinde zaten ihmal edilmiş kadınlar, bu anlamsız mitler yüzünden yüceltilecek yerde doğrudan zarar görmüş olabilirler!
Bilgi-1: "Del" diye bir acı birimi yoktur. 1940 yılında James D. Hardy ve arkadaşları tarafından "dolorimetre" diye bir acı skalası geliştirilmiştir. Ancak çok yaygın olarak kullanılmamaktadır. Mit, çarpıtıla çarpıtıla birim de çarpıtılmıştır. Dolorimetrede 1'den 10'a kadar, "dol" biriminde sayılar vardır ve 45, 57 gibi sayılar burada yer almaz.
Bilgi-2: Şimdiye kadar birçok farklı acı skalası tanımlanmıştır. Kabul görenlerin hepsi 1'den 10'a kadar değerler taşır. Ancak bu skalaların hiçbiri uluslararası kabul görmemiştir. Bu konuda halen tartışmalar sürmektedir. Dünya çapında en yaygın olarak kabul edilen "Karşılaştırmalı Acı Skalası" (Comparative Pain Scale) da 10 üzerinden bir derecelendirmeye sahiptir. Doğum, bu skalada 8 puan ile ifade edilir ve acının en şiddetli migren ağrısı ile eşdeğer olduğu iddia edilir. 9. seviyede intihara sebep olabilecek kadar acılı olan boğaz kanseri bulunurken, 10. sırada bilinci kapatacak kadar şiddetli trafik kazalarında duyulan acılar bulunmaktadır.
Bilgi-3: Bir acının, birden fazla kemiğin kırılmasıyla eşdeğer acı verdiğini göstermenin veya kıyaslamanın bir yolu yoktur. Zira her kemiğin kırılması, farklı şiddetlerde acı verir. Ayrıca birden fazla kemiğin aynı anda kırılması, doğrusal bir toplama işlemiyle acıya neden olmaz. Bu sebeple mitin içerisindeki kıyaslama da, abartma amacıyla eklenmiş bir saçmalıktır.
Bilgi-4: Scientific American'da yayınlanan bir araştırmaya göre, Amerika'daki University of Florida, Kanada'daki McGill Üniversitesi ile İngiltere'deki bazı üniversitelerde yapılan bağımsız araştırmalar erkeklerin acı eşiğinin kadınlardan daha yüksek olduğunu göstermektedir. Bunun haricinde, erkeklerin farklı acıları kadınlara göre daha iyi tanımlayabildikleri de ortaya çıkarılmıştır. Üstelik tüm araştırmalar, kadınların acıya çok daha hassas olduğunu göstermektedir.
Bilgi-5: Kadınların erkekleri acı konusunda geçtiği tek nokta, mitte de belirtildiği gibi hamileliktir. Ancak yine de yukarıdaki bilgi hatalıdır, zira hamilelik sırasında kadınların acı eşikleri artmamaktadır. Bunun yerine, vücudun salgıladığı hormonlar, adeta uyuşturucu etkisi yaparak beynin acıyı daha az hissetmesini sağlamaktadırlar. Özellikle endorfin gibi doğal ağrıkesiciler, kadınların bu konuda bir nevi hile yapmasını sağlamaktadır. Bu, greyfurt büyüklüğündeki bir delikten, basketbol topu büyüklüğündeki bir cismin çıkması için gereklidir. Üstelik bu bile net değildir; zira insanlar ve farelerde yapılan bir araştırmada, insanlardaki hormonların acıyı azaltıcı etkisinin oldukça az olduğunu göstermiştir. Dolayısıyla bu söylenenler, insan için pek de geçerli olmayabilir.
Bilgi-6: Mythbusters (Discovery Channel'ın mit avcıları), bir bölümde kadınlarla erkeklerin acı eşiklerini karşılaştırarak kadınların acıya daha dirençli olduğunu ileri sürmüştür. Bu deney, çok az kadın-erkek denek kullanılarak yapılmış, aceleci bir sonuçtur ve literatürdeki araştırmalarla uyumsuzdur. Mythbusters, bu araştırmada acıyı buz dolu bir kabın içerisine elini sokup içinde tutabilme süresiyle ölçmüştür. Genelde bilimsel kuruluşlar acıyı lazer ışınının kontrollü şiddetiyle, bir makinanın aynı şiddette verdiği acıyla, vb. ölçeler. Bu açıdan Mythbusters'ın araştırma yöntemi oldukça şaibelidir. Ancak gelecekte yapılacak araştırmalarla bu mitin içeriğinin değişebileceğini belirtmek adına ve diğer araştırmaların aksi yönünde veriler barındıran bazı araştırmalar olduğundan bahsetmek adına burada bunu da vermek istedik. Sonuçta bilim hiçbir zaman mutlak değildir.
Sonuç: Annelerimiz başımızın tacıdır ve yavrularını doğurmak ve büyütmek için binbir acı ve güçlükle baş ettikleri tartışılmazdır. Ancak bunu mitleştirerek abartmak, bizim açımızdan pek de doğru değildir. Annelerimizin başımızın tacı olmaları için saçmalıklara ihtiyaçları yoktur ve hiç olmamıştır.
Hazırlayan: ÇMB (Evrim Ağacı)
Kaynaklar ve İleri Okuma: http://www.evrimagaci.org/fotograf/56/1283
Kadınlar ve Anneler Daha Yüksek Acılara Dirençli Midirler?
Mit: "İnsan vücudu en fazla 45 del (acı birimi) acıya dayanabilir. Fakat doğum yaparken, kadınlar 57 del kadar acı çekerler. Bu, aynı anda 20 kemiğin kırılmasına eşdeğerdir. Annenizi sevin, çünkü o Dünya'daki en güçlü insan ve bizim en güçlü destekçimiz!"
Gerçek: Annelerimizi ne kadar çok seviyor olsak da, bu sevgiyi bilimi çarpıtmak için kullanmaya her zaman karşıyız. Bu mitin yanlışlarını saymakla bitmez. Ancak kadınların erkeklerden dirence bu kadar ciddi miktarda daha dayanıklı olduğuna dair hiçbir bilimsel veri yoktur; tam tersine, aksini gösteren birçok veri bulunmaktadır. Dişileri ve doğumlar sırasında çektikleri acıları takdir etmek için mitleştirmeye ve uydurma bilgilere ihtiyacımız yoktur. Dahası, bu mitin yayılması, söz konusu doğum acısını azaltmak için geliştirilebilecek teknolojilerin "gereksiz" görülmesine neden olabilir. Toplumların genelinin tarihinde zaten ihmal edilmiş kadınlar, bu anlamsız mitler yüzünden yüceltilecek yerde doğrudan zarar görmüş olabilirler!
Bilgi-1: "Del" diye bir acı birimi yoktur. 1940 yılında James D. Hardy ve arkadaşları tarafından "dolorimetre" diye bir acı skalası geliştirilmiştir. Ancak çok yaygın olarak kullanılmamaktadır. Mit, çarpıtıla çarpıtıla birim de çarpıtılmıştır. Dolorimetrede 1'den 10'a kadar, "dol" biriminde sayılar vardır ve 45, 57 gibi sayılar burada yer almaz.
Bilgi-2: Şimdiye kadar birçok farklı acı skalası tanımlanmıştır. Kabul görenlerin hepsi 1'den 10'a kadar değerler taşır. Ancak bu skalaların hiçbiri uluslararası kabul görmemiştir. Bu konuda halen tartışmalar sürmektedir. Dünya çapında en yaygın olarak kabul edilen "Karşılaştırmalı Acı Skalası" (Comparative Pain Scale) da 10 üzerinden bir derecelendirmeye sahiptir. Doğum, bu skalada 8 puan ile ifade edilir ve acının en şiddetli migren ağrısı ile eşdeğer olduğu iddia edilir. 9. seviyede intihara sebep olabilecek kadar acılı olan boğaz kanseri bulunurken, 10. sırada bilinci kapatacak kadar şiddetli trafik kazalarında duyulan acılar bulunmaktadır.
Bilgi-3: Bir acının, birden fazla kemiğin kırılmasıyla eşdeğer acı verdiğini göstermenin veya kıyaslamanın bir yolu yoktur. Zira her kemiğin kırılması, farklı şiddetlerde acı verir. Ayrıca birden fazla kemiğin aynı anda kırılması, doğrusal bir toplama işlemiyle acıya neden olmaz. Bu sebeple mitin içerisindeki kıyaslama da, abartma amacıyla eklenmiş bir saçmalıktır.
Bilgi-4: Scientific American'da yayınlanan bir araştırmaya göre, Amerika'daki University of Florida, Kanada'daki McGill Üniversitesi ile İngiltere'deki bazı üniversitelerde yapılan bağımsız araştırmalar erkeklerin acı eşiğinin kadınlardan daha yüksek olduğunu göstermektedir. Bunun haricinde, erkeklerin farklı acıları kadınlara göre daha iyi tanımlayabildikleri de ortaya çıkarılmıştır. Üstelik tüm araştırmalar, kadınların acıya çok daha hassas olduğunu göstermektedir.
Bilgi-5: Kadınların erkekleri acı konusunda geçtiği tek nokta, mitte de belirtildiği gibi hamileliktir. Ancak yine de yukarıdaki bilgi hatalıdır, zira hamilelik sırasında kadınların acı eşikleri artmamaktadır. Bunun yerine, vücudun salgıladığı hormonlar, adeta uyuşturucu etkisi yaparak beynin acıyı daha az hissetmesini sağlamaktadırlar. Özellikle endorfin gibi doğal ağrıkesiciler, kadınların bu konuda bir nevi hile yapmasını sağlamaktadır. Bu, greyfurt büyüklüğündeki bir delikten, basketbol topu büyüklüğündeki bir cismin çıkması için gereklidir. Üstelik bu bile net değildir; zira insanlar ve farelerde yapılan bir araştırmada, insanlardaki hormonların acıyı azaltıcı etkisinin oldukça az olduğunu göstermiştir. Dolayısıyla bu söylenenler, insan için pek de geçerli olmayabilir.
Bilgi-6: Mythbusters (Discovery Channel'ın mit avcıları), bir bölümde kadınlarla erkeklerin acı eşiklerini karşılaştırarak kadınların acıya daha dirençli olduğunu ileri sürmüştür. Bu deney, çok az kadın-erkek denek kullanılarak yapılmış, aceleci bir sonuçtur ve literatürdeki araştırmalarla uyumsuzdur. Mythbusters, bu araştırmada acıyı buz dolu bir kabın içerisine elini sokup içinde tutabilme süresiyle ölçmüştür. Genelde bilimsel kuruluşlar acıyı lazer ışınının kontrollü şiddetiyle, bir makinanın aynı şiddette verdiği acıyla, vb. ölçeler. Bu açıdan Mythbusters'ın araştırma yöntemi oldukça şaibelidir. Ancak gelecekte yapılacak araştırmalarla bu mitin içeriğinin değişebileceğini belirtmek adına ve diğer araştırmaların aksi yönünde veriler barındıran bazı araştırmalar olduğundan bahsetmek adına burada bunu da vermek istedik. Sonuçta bilim hiçbir zaman mutlak değildir.
Sonuç: Annelerimiz başımızın tacıdır ve yavrularını doğurmak ve büyütmek için binbir acı ve güçlükle baş ettikleri tartışılmazdır. Ancak bunu mitleştirerek abartmak, bizim açımızdan pek de doğru değildir. Annelerimizin başımızın tacı olmaları için saçmalıklara ihtiyaçları yoktur ve hiç olmamıştır.
Hazırlayan: ÇMB (Evrim Ağacı)
Kaynaklar ve İleri Okuma: http://www.evrimagaci.org/fotograf/56/1283
Bazı Fikir ve görüşleri hoşuma gitmiyor evet ama sırf bu yüzden haksızlık yapamam. Sözlükle ilgilenişi, sözlüğü bu kadar kısa süre de sahiplenmesi çok güzel bir şey.
Acunun parasını verip. Tavuk dövüştüştürür gibi ünlüleri dövüştürmesi çok iyi değil mi ya.
Yok reis biranın tadını çıkaralım çereze ne gerek var.
Çoğunluğunu am*na kodumun minibüscüleri oluşturur.
40 yıl yemesem yine bir kere aklıma gelmeyecek meyve. Kurusu bir nebze de yaşı çok çirkin.
Kendisine ev demesin:d
Logarithm'nin yan çarı.
Dizginleyemediğim duygum. Sevdiğim kişiyi arada sıksam da ne yapayım yapım da var.