confessions

kargalı karga paşa

Admin  · 4 Mayıs 2017 Perşembe

  1. toplam giri 1244
  2. takipçi 52
  3. puan 26716

kırmızı fularlı kız

kargalı karga paşa
Açıkça terörist olduğu ispatlanmış şahıstır. Kendisi hakkında gezi olayları döneminde zaten benzer iddialar ortaya atılmış ama kulak asmamıştım. Öldüğü yer, üzerine öldüğü olay örgüsü bellidir. Üzerine konuşmaya veya tartışmaya gerek dahi görmemekteyim.
2

Dhkp-c

kargalı karga paşa
Lise de bir çok yoz, aşırı sol siyasi oluşuma kapılmış olan gençlerimizin oluşumunu tamamladığı bir terör durağıdır. "Deheşkepece tirir irgiti diğildir!" diye ortalıkta gezinen savunucularını görmek mümkündür. Eylemlerini yüzlerine vurunca "inlir izilmiş hilkin kihriminliri" cevabını alırsınız. Pezemekler sanki okul hastane yaptırıp her gün ellerinde çiçeklerle huzur evi ziyareti yapıyorlarmış gibi davranabilirler.

Bir de adetleridir. Bunlar göz altına alındıklarında azcık kalabalık, iki de kamera görünce "fişizmi hiiiiiyiiirr! Bilmem kim onurumuzdur. Falanca ölümsüzdür." efendime söyleyeyim "insinlik iniri işkinciyi yinicik" gibi sloganlar atar vicdanlara oynar ve demogoji kasma eğilimine girerler.

E tabi ki ne diyoruz. Hadiyin len ordan.
2

sarı sözlük

kargalı karga paşa
Geleceği olamayacak sözlük. Malesef sözlüğümüzden birebir çalınmış entryler tespit ettim. Bu sadece bizim sözlük ayrıca ekşi ve diğer sözlükleri incelemedim henüz swh. Ayrıca bu başlığın da biraz reklam koktuğunu düşünmeden edemiyorum. Biraz abartılı ve balon geliyor şuan için

tüm dinlerin yalan olduğunun kanıtı

kargalı karga paşa
Entry giren yazarı boşu boşuna zahmet ettiği parmaklarına yazık ettiği konudur. Ilgili konunun kurulu olduğu argüman en basit mantık ve ontolojik argümanların konusudur. Yok olan şeyi kanıtlayamamak, pembe fil, tetikçi, ölümcül deney etc.

Hep söyledim yine söylüyorum bu konularda eleştirel tutarlı veriler ortaya atmak için önce felfese ve teoloji ve teolojinin kavramlarına hakim olunmalı daha özgün ve geçerli veriler ortaya koyulmalıdır. Aksi takdirde yukarıda entryde bahsedilen örümcek ve eşek arısı, guguk kuşu gibi bir takım önerme ve analojilerin öncelikle hatalı, bu tür önermelerde straw man denen mantık hatasını peyda ettiğinizi ve boş retorikten ileri gelen savlar ortaya attığınızı fark etmeyeceksiniz. (bkz:mantık hataları ) (bkz:karikateist +9 itemleri)

Evrenin içerisindeki değişim oluşum süreç ya da argümanın diliyle felaketlerin "kusursuzluk" kavramıyla ilgisi yoktur. Zaten yaratılışın (eleştirilen şey Kur'an olduğu için) Kur'an da kusursuz olduğuna dair bir iddia yoktur. Aksine her şeyin sebepler doğrultusunda yok olabileceği Tanrı'nın söylemidir. Bu noktada argüman kendi içinden çökecektir.

Verilen argümandaki rakamlar tamamiyle çöp olmakla birlikte uydurmadır. Var olan peygamberlerin seceresi gibi bir durum söz konusu değildir. Hele ki Musa'nın 2.000.000 kişi ile mısırdan kaçması istatistiği damamen demogaji ve safsatadan ibarettir.

Kur'anı anlamak için okuduğun söyleyen argüman yazarı arkadaş eğer kur'an ı gerçekten anlamak isteseyerek okumuş olsaydı bence ayetler hakkındaki sorularına yine başka ayetlerle cevaplar bulacaktı. Hatta farkında olmadan soru olarak sorduğu ayetlerden birisine muhattap olmuş durumdadır.

Kuran'ın metodolojisinde sorgulama yasağı sorgulamaktan korkutmak gibi kavramların aksine sorgulamaya tesvik vardır. Kur'an'da yer alan ve insanlara yapmasi en cok soylenen seylerden biri dusunmek ve akletmektir. Ayrica Tanrı Kur'an'da yine kimseye inanacaksin inanmak zorundasin gibi bir metodoloji sunmaz. Tercih sistemi devrededir.

Tecavüzü veya pedofiliyi açıkça yasaklayan bir ayet yoktur diyerek argüman kendini bir kez daha içten içe çökertmektedir. Tecavüz sadece bedenen değil hak ve hukuk alanında da Kur'an da işlenmiştir.

Ayrıca genel bir yargı ile argumanı tuş etmek gerekirse, Tanrı tanımının iyi bilinmesi gerekmektedir. Monoteizmin savunduğu Tanrı modeli mutlak iyi, mutlak kötü olmak gibi kavramlar barıdırmamaktadır. Mutlak iyi veya mutlak kötü Tanrı modelleri evvela Tanrı tanımına felsefi olarak terstir. Antropomorfizm ya da Deizmin ön gördüğü bir tanrı modeline inanıyorsanız o başka tabi. Ancak onlarda farklı sorunlar doğuracaktır.


Sanırım daha fazla uzatmanın anlamı yok. Sözlükte her geçen gün karikateist ve efe aydal +9 itemli sözde din tanrı eleştirisi ve bilimcilik kasma entrysi görmekten midem bulandı artık. Kayda değer bir eleştri bilmediğim ilgilenebileceğim insanlarda özel mesajdan ekleşip skypetan ordan burdan zaten fikir alış verişi yapar eder görüşürüm ki bunlardan birisi de bir süredir pek görüşemesek de siz onu genelde karikateist admini Alfa (bkz:mehmet mirioglu) olarak tanırsınız kendisidir.

He birde. "Bilim! Bilim! Tinri yilin bilim gircik!" yapmayın cidden komik oluyor. Bilimin amacı Tanrı'nın varlığını ya da yokluğunu ispat etmek değildir. Tanrı yada inançlara meydan okumak hiç değildir.

Element uydurmayın.
2

hem laik hem müslüman olunmaz sorunsalı

kargalı karga paşa
Hem laik hem müslüman olunmaz demenin nasıl bir düşünce tutulması olduğu şöyle bir kenara alınmalı ve sonra devam edilmelidir. Türkiye teknik olarak zaten "sözde" laiktir. Bunun en büyük delili Diyanet işleri başkanlığı makamı ve heybeliada ruhban okulu sorunudur.

Ayet bükücüler aksini iddia edip seri basacaktır. Ancak burada kimseye teoloji dersi verecek vaktim yok. Dileyen olursa tabi ki her zaman söylediğim gibi özelden bu konuları dolu dolu konuşabiliriz sevgi saygı çerçevesinde.

Selamlar.

rigmo

kargalı karga paşa
Bu sözlüğe ilk geldiğimde bana attığı ilk mesajı hiç unutmam. "Görüşlerimiz farklı da olsa yazılarını severek takip ediyorum" demişti. Yazarlığımı, moderatörlüğümü özel mesaj yoluyla o kutlamış ve beni takip listesine eklemiş ilk yazardı. Kaliteli entryleri ve şahsına münhasır tarzıyla hiç tanıyamasamda kendisini sevmiştim.

Dün üzücü bir vaka sonucunda (hayır hayatını kaybetmedi) sözlüğü bıraktığını öğrenmiş ve hicvlenmiş vaziyetteyim. Üzüntülüyüm. Severek takip ettiğim entrylerle selamlaşıp gülüştüğüm yazarların hepsi gidiyor tek tek ve bu durum can sıkıyor.
1

osman pamukoğlu

kargalı karga paşa
Siyaset arenasında kurmuş olduğu Hepar partisinde, gençlik kollarında görev aldığım dönemlerde de, bir toplantı esnasında yanında otururken bile içimden "ah be paşam bu siyaset askerlik değil ki.." diye içten içe üzüldüğüm, ülkemizin yetiştirmiş olduğu en iyi askeri dehalardan birine sahip insandır.

Evet siyaset yapamamıştır belki ancak bu haliyle bile günümüz siyasi partilerinin kanımca hepsine keskin dersler vermiştir.

Katıldığı programlardan birinde (Halk Tv Halk Arenası) Muharrem ince'nin sürekli aynı şeyleri ısıtıp ısıtıp biraz da geveleyip sunması üzerine "muharrem bey'in anlattıklarını, akp'nin yaptıklarını edirne'den kars'a, sinop'tan hatay'a herkes biliyor. Halk zaten biliyor. Halkın beklediği şu siyasilerden. Siz ne yapacaksınız?" diye soğuk duş etkisi veren bir mesaj göndermiştir bütün siyasilere ve halka. "Türk ordusunun gücü disiplinden gelir ve bir tek disiplin vardır. O da kusursuz ve mutlak disiplindir!" sözleriyle adeta kendisine oy vermemiş insanlara da "parti kur oy verelim!" dedirtmiştir. Katıldığı 32. Gün programında pkk sevici bir kaç insanı karşısına almıştır. Bu programda "asker köy yaktı zulmetti" eskseriyetindeki iddialara "siz gözünüzle gördünüz mü?" diye sormuş aldığı cevap ilk başta "benim böyle bir iddiam olmadı." olunca "aslını bilmediğiniz şeyleri iddia etmek peşinden gitmek böyle saçma sapan durumları ortaya çıkartır" demiştir. İlerleyen dakikalarda içlerinden bir kadının "ben diyarbakır'da yaşıyorum. Çevresinde olan biten her şeyi biliyorum (bkz:god mode on) insanlar neden pekekeyi destekler biliyorum. yakılmış köy gördüm çok köy gördüm köyü yakılmış arkadaşım var" diye söze girmesi üzerine "hanımefendi bir köy içerisinde kadınları çocukları alt kata saklamışlar bize köyden yağmur gibi mermi yağıyor. Havan, roketatar yağıyor, atılıyor ne yapmamız gerekiyordu?" diye sorar. Kadın "köylüleri meydana toplayıp ondan sonra buyrun diye girilirdi" tarzında bir cümle kurucunca "senin üzerine hiç roket geldi mi mermi geldi mi? Sen hiç hayati tehlike atlattın mı?" diye sorar bu sırada kadın "kavramları tartışacaksak.." diye lafa devam etmek ister. "Kavram mavram yok hayat var!" diye cevap verir. Diğer taraftan da karşı tarafa desteğe girmek isteyenlerin "ama bırakın da konuşsun" gibi laflarına "herkes kendini savunabilir burda yönetim var" demiş destek olmak isteyenlerin "burası askeri kışla değil sayın general" lafına "burası da akademi değil! sen de avukat değilsin!" demiştir. "Bana sen dite hitap edemezsin diyen beye "ederim! Sizin gibi bölücülere moral veren herkese her türlü hitabı ederim! Siz ve sizin gibileri bu türk milleti biliyor!" demiştir. Bunun üzerine kurnazlık yapmak isteyen beyin "kaç oy aldınız son seçimde?" cümlesine "ben seçime girmedim kendine gel!" diyerek bir ayar daha vermiştir.

Aynı programda asılsız ölüm ve faili meçhul rakamlarının bahsi üzerine "Benim küçükken bir tüfeğim vardı ağızdan dolmalı. Tüfeği doldurur en son ucuna çaput koyardık. Çaputu az veya çok koymak duruma göre yüzünüzün bir tarafını alabilir. Ustalık ve sanat ister. ağızdan dolma tüfekler, demir delik artık yok. Fakat ağızdan dolma insanlar var........ İki gün bu dağda kalmış mı? Bunu götüreyim 3800 metrede bir mezraya koyayım. Kayalığın dibine -40 derece de. İki gün sonra neyi çıkar biliyor musun? Tahtası!"

Aynı beye "Silahını bana doğrultuğun an kork!" demiş bunun üzerine "zaten korkuyorum. Nefretle dolusunuz. O köylerden çekilmedikçe bu mesele çözülmeyecek." diyince "ne yapalım çekilelim mi? Biz hiç bir yerden çekilmeyecez!" demiştir. Bir beyin "siz diyeceksiniz beyefendi siz diyeceksiniz" demesi üzerine "insan adam olana öyle derim. Dağdakilere moral vermekten öteye gittiğiniz yok!" diye cevap vermiştir.

Yiğittir, merttir, komutan gibi komutandır. Ancak siyasetçi değildir. Lakin memleketin böyle insanlara oldukça ihtiyacı vardır.

g.o.r.a replikleri

kargalı karga paşa
-Benim adım Erşan Kuneri. Pornocu muyum ben? Donla sevişecek diyosam donla sevişecek!

-bu, bu... mavi donun var mı?
-var abi.
-yaz, "donunu kendi getiriyor tophaneli, insan gibi değil, hayvan gibi istiyorum, anladın mı? hayvan gibi!
- her zaman abi.
-Filmin adı darrrbeli matkap! Dağılın! Faruk gelsin.


-Hayırdır faruk dışarda tank göruyorum kutlama mı var?

g.o.r.a replikleri

kargalı karga paşa
"Bu halımızda ise, otantik desenler yoğunlukta olup, çok kıymetlidir eli belindedir motifin adı... Samimiyetimle söylüyorum bunu dokuyan çocuk kör oldu ya! Fiyatı çocuğun ameliyat masrafları da dahil 5.000 dolar... Ohaaaa!"

-Noldu kurudunuz kaldiniz hepiniz?
+El feneriyle bizi mi öldürceksin?
-El feneri mi? (Ciziiiirt) Anani..!

-Gemi biraz sola mı çekiyo Kuna?
+Ne gemisi abi?
-Abi mi?


"-belki osurmaya programlıdır!"

sözlüğü fazla ciddiye almak

kargalı karga paşa
Sözlüğün ciddiye alınıp alınmaması bireylerin kişisel tercihleridir. Bence alınmalıdır. Çünkü hepimizce malum olan bir durum vardır ki gelinen noktada içlerimizi özgürce dökebildiğimiz pek yer yok.

Bakın sözlük bence nimettir. Bir çok farklı ideolojiyi taşıyan, farklı inançlara mensup insanlar olarak aslında hedeflediğimiz ve büyük ölçüde başardığımız şeyin anlamı oldukça büyük. Farklılıklarımıza rağmen bu çatı altında toplanıyor ve etkileşimler kuruyoruz.

Burada gerek anonim, gerek reel kimlikleriyle birçok güzel insan tanıdım. Büyük bir bağ ve büyük bir aile oluşturuyoruz bence burada. Artı ve eksisiyle burada biz olarak var olmak istiyoruz. Henüz aydınlanamamış bir çok karanlığa daha da büyüyerek ulaşmak istiyoruz.

Sizleri bilemem sevgili dostlar ancak ben hepinizi seviyorum. Hepinizi ciddiye aldığım için sözlüğümüzü de ciddiye alıyorum. Çünkü bu sözlük sizler gibi değerli insanlarla var oluyor ve gelişerek büyüyor.

edit:imla

sözlükçülerin nicklerinin anlamı

kargalı karga paşa
Sanırım benzer bir başlık vardı orada da belirtmiştim ama burada da belirteyim. Karga en sevdiğim hayvandır. Öyle ki arkadaşlarım arasında da lakabımdır karga.

Malum karga beslemiş biri de olunca...

Hikayesi budur efenim.. Aslında başında hazreti ifadesi de vardır ve tam açılımı şudur

Gavs-i Azam Hz.Kargalı Karga Paşa kerramallahuveche ve kaddessallahusirrahu sallallahuteala aleyhi vesellem (sas) (ks) (kv) (ra) kuddisesirrahu...

(bkz:amin)
2

kuantum fiziği

kargalı karga paşa
Kısacası madde altı fizik kanunları olarak nitelendirilmektedir.

Tam tanımı ise madde ve ışığın atom ve atomaltı seviyedeki mikro davranış ve işlevlerini inceleyen bilim dalıdır.

Kuantum fiziğine göre mutlak doğru diye bir kavram yoktur. Tecrübe edilen doğrular vardır. Insanı esas alan bir takım prensip veya prensiplere sahiptir. Metodolojik olarak olasılık ve istatistikleri yöntem olarak temel alır. Her varlığın muhakkak bir değişime uğradığını savunmaktadır.

Bilinen en temel yapı taşlarına zannımca Erwin Schrödinger dokunmuştur.

(bkz:Schrödinger'in Kedisi)

anime

kargalı karga paşa
Anime buz gibi çizgi filmdir. Çizgi dizi vb. gibi tanımlar yaratmak anlam boşaltma ve kurnazlık çabasından başka bir şey değildir.

Animeyi farklı kılan nedir derseniz anime, Japon çizim sanatıyla oluşturulmuş kendine has bir sanat eseridir.
Günümüde bir çok anime Mangaya dayandırılarak yazılmakradır. Bir çok insan mangakası olmayan serilerin anime olmadığını savunabilir. Ancak bu büyük bir hatadır. Animeler bir mangaya bağlı olmak zorunda değildir.Hatta Mangaya bağlı animelerden biri olan One Piece (ki ben zat-u mangalarını ve animelerini tek geçerim) birbirinden farklı olay örgülerine girebilmektedid. Hatta Mangakaası Enchiiro Oda teori yazarları için (ki onlardan biri benim) "Beni anime değil manga bağlar ben ona bakarım." tadında bir açıklama yapmıştır.

En bilindik anime örnekleri

Heidi
Şeker Kız Candy
Pokemon***************
Yu Gi Oh*****
Digimon*****
Monster Ranchers****
Tsubasa*****
Ay Savaşçısı
One Piece*****
Death Note*****
Etc.

Notlar:
Not 1: Yıldızlar benim sevdigim izledigim ve değer verme sıralamamdır.
Not 2: One Piece Turkiye Topluluğu adminlerinden biriyim. Soruları alabilirim.
3

karga beslemek

kargalı karga paşa
Kargalar en sevdiğim hayvanlardır. Daha önce üniversite okurken daha küçücük bir Corvus cinsi besleme fırsatım olmuştu. Gerçekten zekasına hayran kalmıştım.

Evimi boşaltıp taşındıktan ve İstanbul'a temelli dönüş yaptıktan sonra, akram olan ev sahibimin arayıp "Sen evdeyken karga dadanmış mıydı?" diye bir kaç kez telefon almıştım.

Ev eşyalarımı ihtiyaç sahiplerine ve öğrencilere hibe ettiğimde de insanlara zoe anlar yaşattığı telefonları gelmişti. Hala civarlarda görüldüğü haberleri gelmektedir.

Not: Nerden mi biliniyor o olduğu... Tabi ki bileğine yaptığım afilli bordo mavi plastik bileziklerden.

one piece

kargalı karga paşa
Eiichiro Oda tarafından 1997 yılında yazılıp çizilmeye başlanmış mangadır.
1999 yılında anime olarak tv'ye taşındı.

Korsanlar kralı olmak isteyen genç, dinamik, korkusuz ve sersem Monkey D. Luffy ve tayfası Roronoa Zoro, Nami, Usopp, Sanji Vinesmoke, Robin, Tony Chopper, Franky ve Brook ile birlikte atıldıkları maceraları konu alır. Oda, manga içerisinde, gerçek dünya ile ilişkili öyle derin bağlantılar kurmuştur ve hikaye ile ilgili öylesine gizemli ilerlemektedir ki bu durum seri hakkında binlerce teori ortaya atılmasına ve teori yazarları ortaya çıkmasına neden olmuştur. [Reklamlar]Ki One Piece Türkiye sayfalarını takip ediyorsanız onlardan biri de ben oluyorum. Teorici Zoro benim ben! [/Reklamlar]

Serinin sevenleri Eiichiro Oda'nın ölmesinden çok endişelidir. Çünkü Oda serüvenin sonunu yazmıştır. Ancak sadece kendisi bilmektedir.
4

mide bulantısı

kargalı karga paşa
Genellikle yol tutması, yediğinin dokunması, güneş çarpması, zehirlenme vb. durumlarda peyda olan, sonrasında istifra ile sonuçlanan durumdur. Kanser bir durumdur adeta.

Tabi ki her zaman bu dinamiklerle gelişmez. Bazen uzaktan seyirci kaldığın birisi bulandırır mideni. Bazen vıcık vıcık olmuş birileri. Bazen sahte çıkarcı ilişkiler. Bazen yapılan yanılgılar yapar bunu. Bazen yalan dolan.

Her türlü şey sebep olur bu duruma. Sinek küçüktür, o bile mide bulandırır. E boşuna dememişler.

dumlupınar denizaltısı dumlupınar faciası

kargalı karga paşa
İlk adı "USS Blower / SS-325" olan Amerikan menşei deniz altıdır. 15 Temmuz 1943'de kızağa konulmuş, 23 Nisan 1944'de denize indirilmiş ve 10 Ağustos 1944'de ilk görevlendirmesini almıştır. 16 Kasım 1950'de Amerikan Envanterinden çıkarılan deniz altı "ortak savunma destek yasası" ile birlikte türk donanmasına devredilmiş ve "TCG - Dumlupınar" ismini almıştır. Türk Donanmasına 16 Kasım 1950 - 4 Nisan 1953 tarihinde hizmet vermiştir. 4 Nisan gecesi saat 2 sularında gerçekleşen ve "Dumlupınar Faciası' olarak tarihe kazınan o kara facia sonucunda 86 kişilik mürettebatı ile batmıştır. Faciada mürettebattan yalnızca 5 kişi kurtulabilmiş 81 kişi hayatını kaybetmiştir.


4 Nisan gecesinde Nato Akdeniz Bluesea Tatbikatına I. İnönü ile birlikte katılmış geri dönülmektedir. Çanakkale Boğazında Nara Burnu açıklarında İsveç yük gemisi olan Naloband'ın buz kırıcısı ile çarpıştı. O sırada güvertede bulunan sekiz kişinin ikisi pervanelere takılarak, biri boğularak hayatını kaybetti. Olay yerine gelen gümrük motoru sağ kalabilen beş kişiyi çanakkale'ye hastaneye götürdü.


Dumlupınar beklenenden çok daha hızlı batmıştı. Aynı zamanda yangında çıkmıştı. 22 kişi torpido dairesine sığındı ve bir battı şamandırasını yüzeye fırlattılar. Şamandıra ilk önce balıkçılar tarafından fark edilerek bulundu. "Dumlupınar burada battı." yazılı bir şamandıra. Şamandıradaki telefon ile mürettebata ulaşılmaktaydı. Konuşma radyodan canlı olarak yayınlanıyordu ve kalabalık artıyordu bölgedeki. İlk teması Gümrük motoru ikincisi çarkçısı Selim Yoludüz kurdu mürettebat ile. Daha sonra geleb Kurtaran gemisi komutanı ÜsteğmenSuat Bey şamandıraya geldi ve telefonu kaldırdı.

— Alo Dumlu.
— Evet, Dumlu.
— Ben Üsteğmen Suat.
— Evet, efendim ben Selami
— Selami nasılsınız, biz geldik, şimdi bana durumu anlat.
— Efendim dizellerden yara aldık, manevra dairesinde yangın çıktı, bataryayı
sıfıra alarak kıç torpido dairesine geçtik, şimdi manevra dairesi su ile dolu.
— Kaç kişisiniz orada?
— 22 kişiyiz.
— Diğer dairelerle irtibatınız var mı?
— Yarım saat evvel kıç batarya dairesi ile konuştum, şimdi cevap vermiyorlar.
— Merak etmeyin 'Kurtaran' geldi biz buradayız.
— Efendim manometre 267 kadem gösteriyor doğru mu?
— Selami Kurtaran geldi şimdi kurtarma işine başlanıyor, ben biraz sonra yine gelirim. Selami arkadaşlarına söyle, gerekmedikçe konuşmayın, türkü söylemeyin, sigara içmeyin.
— Peki efendim...

Dalgıçlar 11 kez dalış yaptı o gece toplamda. Ancak her biri vurgun yiyerek geri döndüler. Dumlupınar yaklaşık olarak 91 metre kadar dibe oturmuştu ve dönemin teknolojisi kurtarmaya el vermiyordu. Burnu kanayarak yüzeye gelen her dalgıç tekrar denemek istiyor ancak izin verilmiyordu. Son bir umut kalmıştı. Şamandıranın kılavuz teli takip edilecek ve dumlupınara ulaşılacak çan teli takılarak dumlupınar kurtarılacaktı.

Ne var ki kurtaran gemisi faciadan ancak 10 saat sonra oraya gelebilmişti ve kurtarma cabalarının hemen ilk girişimlerinde kılavuz teli kopmuştu. Böylece artık 22 kişinin kurtarılacağına dair olan bütün umutlar ve son şans tükenmiş oldu. Bunun üzerine Üsteğmen Suat şamandıranın başına giderek ahizeyi tekrar kaldırdı.

-Alo! Dumlu! Ben Üsteğmen Suat! Selami orada mısın?!
-Ben Selami komutanım Buradayım!
-Selami durumunuz nedir oğlum?
-Dediklerinizi yapıyoruz komutanım. Konuşmuyor, türkü söylemiyor, sigara içmiyoruz! Manometre hala 267 kadem gösteriyor komutanım.
-Selami! Oğlum! Arkadaşlarına söyle. Konuşabilirsiniz... türkü söyleyebilirsiniz... Sigara içebilirsiniz...

Astsubay selami durumu anlamıştı. O ahizeden o gece son kez bir ses yükselmişti. 22 kişinin ağzından...

"Vatan sağolsun!"

Akabinde bütün bir millet o ahizeden yükselen orada yazılan şu türküyü dinledi yine o aslan yürekli askerlerin ağzından.


"Ah bir ataş ver cigaramı yakayım,
Sen salın (sallan) gel ben boyuna bakayım,

Uzun olur gemilerin direği,
Ah çatal olur efelerin yüreği,

Ah vur ataşı gavur sinem ko yansın,
Arkadaşlar uykulardan uyansın,

Uzun olur gemilerin direği,
Ah çatal olur efelerin yüreği,"


72 saat daha hayatta kalabildi o çatal yürekli efeler. O gece milli savunma bakanlığı 7 bildiri geçmiş 7. bildiri de artık umutların tükendiği ülkeye duyurulmuştu.



Üst sıra soldan sağa:

Astsb.Kd.Bşçvş. Şevki ÖZSEKBAN
Astsb.Kd.Bşçvş. Ali TAYFUN
Üsteğmen İsmail TÜRE
Astsb.Kd.Bşçvş. Mehmet FİDAN
Astsb.Kd.Bşçvş. Ömer ÖNEY

Alt sıra soldan sağa:

Astsb.Kd.Bşçvş. Mehmet DENİZMEN
Astsb. Çvş. Selami ÖZMEN
Astsb. Çvş. Hamdi REİS
Astsb.Kd.Bşçvş. Niyazi BAŞAR
Teğmen Bülent ORKUNA

Dumlupınar Şamandırası;



Gazete Haberleri ve Manşetlerin Bazıları;



Ceyhun Yılmaz'ın o efsanevi anlatısı için;




Benim de seslendirmeyi çok sevdiğim bu türküyü bir diğer rahmetli barış akarsu'dan dinleyelim öyle ise. Bu vesile ile onu da analım.
.



türkçülerin yanlış tanınması

kargalı karga paşa
Her konuda olduğu gibi bu konuda da ideoloji karmaşalarına kurban gidildiğini düşünmekteyim.


Türkçülük ideolojisini ele alırken iyi düşünmek ve analiz etmek gerekmektedir. Evvela bu ideoloji orta asya'dan bu yana süre gelmekte olan bir ideolojidir. Yer yer öncülleri değişkenlik göstermiştir diyeceğim ancak ana maddeler hel aynı kalmış yalnızca, göçebelik dönemleri ve yerleşik hayata geçiş evresinden mütevellit olarak yöresel ve bölgesel öncül değişkenleri gözlemlenmiştir.

Nihal atsız bunun en güzel örneklerinden biridir. Ben kendisini her ne kadar ütopik olarak görmüş olsam da, kendisi yeni türkiye'de ziya gökalplerden devraldığı bayrağı biraz aşırı uçlarda savunmuş ve dalgalandırmıştır. Ancak bütün bunlar her ne olursa olsun "ideolojinin" hamuruna düşünülmeden saldırılmasına sebebiyet veremez. Bu her konuda böyledir.

Bir insanın kendisini, seçemediği, önceden belirleyemediği ırk/toplum/millet vb. unsurlara fazlasıyla ait hissetmesi, bunun ateşli bir savunucusu olması başka bir durumdur ve olasıdır. Bunda yargılanacak dışlanacak bir şey yoktur. Aynı şekilde bu durum zıttı ile de vaki olabilir.

İnsanlar ideolojileri yanlış temsil edebilir yanlış yorumlayabilir. Bunlar ayrılmalıdır. Eğer fikir alışverişi yapılacak ve ilmi bir mecrada ilim kuralları çerçevesinde konuşulacaksa, insanlar değil asıl konu olan ideolojiler ve kaynaklar incelenmeli ve tartışılmalıdır. Geriye kalan her şey adı üzerinde yorum ve tutumdur.

İdeolojik öncüllere bakıldığında türkçülük kendi içerisinde tutarlı bir ideolojidir.

Diktatörlüğe karşı durup, başka bir diktatörlüğün egemenliği adına bir mücadele içerisinde değildir en azından.

kemalisthatun

kargalı karga paşa
Kimim ne dediğini umursamadan doğru bildiğinden şaşmadan aramızda yer almış kendisine olan sevgi ve derib muhabbetlerimi her fırsatta dile getirdiğim, her zaman yanında duracağım, beni kızdırsa bile 5 dakika kızıp 6 saat boyunca gönlünü almaktan çekinmeyeceğim canımın içidir. Her şeyi kafaya takar ama sonra çözer hallederiz bir şekilde bir araya gelince. Kendini bilir nasıl davranması gerektiğini. Oturaklı ağır başlıdır hakkında yapılan karalama kampanyalarında belirtildiğinin aksine. Yarın kendisi de tam anlamı ile aramızda olacaktır. Sevincimizi pekiştirecektir.

barış akarsu

kargalı karga paşa
29 Haziran 1979 Amasra doğumlu ses sanatçısı ve oyuncu.

2004 yılında katıldığı ve birinci olarak tamamladığı atvde yayınlanan akademi türkiye yarışması ile tanındı ve halkın kalbinde taht kurdu.

Aynı yılın sonunda Islak Islak isimli bir albüm çıkardı. Kendine has vokal tekniğiyle bir çok şarkıyı başarıyla yorumladı ve dönem içerisinde yeni rock müzik tarihinin öncüsü olarak görüldü. Hatta henüz yarışmada iken kendisi için Cem Karaca ve Barış Manço'nun veliahtı yakıştırması yapılmaktaydı.

2006 yılında "düşmeden bulutlara koşmam gerek" isimli albümü yayınladı. Aynı sene star tvde yayınlanan yalancı yarim isimli dizide yakışıklı şoför alfonso tarık tekelioğlu rolünü canlandırdı.

2007 yılı 29 haziranında doğum gününü kutlamak üzere hareket halinde olduğu aracıyla bodrum torba kavşağında yaptığı trafik kazası sonucunda yaklaşık 5 gün boyunca yoğun bakımda kaldı. 5 gün süren yaşam mücadelesinin sonucunda 4 temmuz akşamı saat 20.10 sularında mücadeleyi kaybederek 28 yaşında aramızdan ayrıldı.

Vefat ettiği kavşakta daha önce de benim gibi 90'lar çocuklarının hatırlayacağı üzere Kerim Tekin yine 28 yaşında hayatını kaybetmişti. Ölümünün ardından kavşağın ismi "Torba-Barış Kavşağı" olarak değiştirildi.

Senden sonra seni taklit etmeye çalışan niceleri çıktı. Ama hiç biri senin yerini dolduramadı barış abi...

tanrı kuran ve evrim

kargalı karga paşa
Sekanet içerisinde incelendiğinde ve fark edildiğinde, meşrebine göre insana aydınlanma yaşatabilecek durumdur. Nasıl mı?

Her şeyden evla bilinmelidir ki, bir yaratıcı fikri evrim fikri kesinlikle çelişmez. Şimdi inceleyelim.

Kur'an'da hemen ilk sureye bakıldığında yaratılış mizanseni olarak anlaşılan bir mizansen geçmektedir. Ayetin doğru meali şu şekilde olmalıdır.

Bakara, 30.. Ayet: Rabbin, meleklere şöyle demişti: "Yeryüzüne bir halife atayacağım /seçeceğim." Melekler de: "Orada bozgunculuk yapacak, kan akıtacak birisini mi yerleştireceksin? Halbuki biz seni överek yüceltiyor ve mutlak otoriteni onaylıyoruz," dediler. "Bilmediğinizi Ben bilirim," dedi.

Ayet "... Bir halife yaratacağım.." şeklinde çevrilir. Fakat bu geleneksel rivayet kültürünün eseridir. Yaratmak fiili halak / halaka dır arapçada. Fakat bu ayette bu kelime geçmez.  Yine ayet üzerinden hareket etmeye devam edelim. Melekler bu seçilecek halifenin bir insan değil halihazırda var olan bir topluluk olduğunu ifade ediyorlar dikkat edildi ise. Yani bu halife her ne ise bir kişi değil bir topluluk. Görüldüğü üzere yaratılmışlar.

Şimdi var olmayan bir şeyi seçemezsiniz. Bir şeyi seçebilmek için önce var etmek gerekir. Eğer bu varlık/varlıklar henüz yaratılmadı ise melekler bu topluluğun kan döktüğünü ve bozgunculuk çıkardığını neredem biliyordu? Yine Kur'an a göre bilinmeyeni sadece tanrı bilir. Demek ki bu varlıklar zaten vardı ve dünyada yaşamlarını sürdürüyorlardı.

Biz bugün bilim sayesinde biliyoruz ki neandertaller, homo sapiens atalarıyla girdikleri mücadele sonucunda yok oldular.

Devam edelim. Bakara suresi 31. Ayette ismi adem olarak geçen varlığa yapılan ilk şey yaratılma değil bilindiği üzere. "Adem'e isimler öğretildi.." şeklinde bir ifade yer almakta. Yani burada artık bu varlık her ne ise bilinç kazanıyor ve öğreniyor.



Bu mizansenin ardından devam edelim başka bir konuya. Tanrı yaratılışı nasıl tanımlıyor?

Tanrı ısrarla her şeyi sudan yarattığını ifade etmektedir.

Enbiyâ, 30.. Ayet: O inkâr edenler görmüyorlar mı ki, (başlangıçta) göklerle yer, birbiriyle bitişik iken, biz onları ayırdık ve her canlı şeyi sudan yarattık. Yine de onlar inanmayacaklar mı?

Nûr, 45.. Ayet: Allah, her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üzerinde yürümekte, kimi iki ayağı üzerinde yürümekte, kimi de dört (ayağı) üzerinde yürümektedir. Allah, dilediğini yaratır. Hiç şüphesiz Allah her şeye güç yetirendir.


Evrim teorisine göre de canlılık sudan başlamaktadır. Şimdi "e topraktan yarattık da diyor" diye itiraz edilebilir. Çok da doğru fakat unutulmamalıdır ki zaten evrim suda devam etmemiştir. Adeta bir bitki gibi önce sudan, sonra topraktan bir bitki gibi başlamıştır canlılık.

Nûh, 17.. Ayet: 'Allah, sizi yerden bir bitki gibi bitirdi.'

Evrim sürecinde canlılığın, formların nasıl yükseldiğini bir çoğumuz bilmekteyiz.

Kur'an da Tanrı hiç bir ayette Adem'in yaratılmış olan ilk insan olduğundan bahsetmez.

Ayrıca Kur'an da maymun olarak bırakma ifadesi bulunmaktadır. Bunun da ortak ataya bir atıf olduğunu düşünmekteyim.

Ayrıca El-Cahız isimli islam düşünürü ve bilim adamı da Tanrı'nın canlılığı evrim ile yarattığını düşünmüş ve yaşadığı dönemde hayvanlar kitabı isimli bir eser ile evrim teorisini ortaya atmıştır.

Daha devam da edeceğim. Tabi ki bu duruma tanrı kavramı üzerinde felsefi olarak teoloji penceresinden de bakmak ve bir kaç açılım getirmek gerekli. Devamında ağırlıklı olarak bu konuya değinmeye çalışacağım sanırım.



Edit: Entry atalı 42 saniye oldu. 42 saniyede eksi geldi. İnsanların bilgi ve doğruya tahammülü yok demek ki.
3

anadolu rock

kargalı karga paşa
Tanım olarak türk halk müziğinin rock müzik ile harmanlanmasına veya türkülerimizin rock müzik ile uyarlanması sonucunda ortaya çıkmış olan müzik türü. Ekstra olarak enstrümanlarda yine bağlama, saz gibi daha çok halk müziğine ait enstrümanlarda yer almaktadır.

Ülkemiz müzik tarihinde en etkin yılları incelendiğinde 70 ila 90'lı yılların sonu gibi görünmektedir. Öncü isimleri Cem Karaca, Barış Manço, Erkin Koray vb. üstadlardır.

lucifer

kargalı karga paşa
Geçtiğimiz günlerde çok kısa da olsa tanışma fırsatı bulduğum herhalde bir otursak ve şikayet etmeye başlasak kendisi ile birlikte dünyalara sayıp söveceğim güzel insandır.

Şahsını bilemem ama ben sövüp kalaylamayı pek sevmekteyim 1 hafta boyunca ortada buluşabileceğimiz konulara.
3

bilim vs din

kargalı karga paşa
Bu başlık dahi yoz bir zihniyetin ürünüdür. Neden mi?

Yukarılarda bahsedildiği üzere ülkemizde dinin seçilmesi orta çağ göstergesi imiş. Gözlerim kanıyor adeta. Bu başlık ve ekseriyetindeki her şey felsefi açıdan mantıksal safsatadan ibarettir. Bu tür önermeleri batı avrupada bilim adamları üzerinde yapılan araştırmalar çürütmektedir. Araştırmalara göre bilim adamlarının daha inançlı kişiler olduğunu gözler önüne sermektedir. Ne oldu şimdi din bilimi dövdü mü? Bu nasıl bir mantık(sızlık)tır?

Bilim ile din metodolojileri farklı, birbiriyle ilgilenmeyen iki farklı olgudur. Bunu kabul edip bilmekte fayda var. Din içkin bir konudur. Bilim çeşitli konular üzerinde elde edilen bulgu ve veriler üzerine tümevarımsal metodoloji ile birlikte bir sonuca ulaşır. İnsanların bir inanca sahip olması bilimi dışlamalarını gerektirmediği gibi, bilimin varlığı dini dışlamamaktadır. Bu iddia dahi mantıksal safsata olarak değerlendirilmelidir ve felsefi açıdan bu tür argümanlar çöptür.

Dini metinler "Atom altı parçacıkları ispat etmek için cern'de devasa bir makine yapmalı, proton ve nötronları çarpıştırmalısınız ve bunu da şöyle böyle falan fisman şeklinde yapmalısınız!" demek gibi bir vizyonu, misyonu ve çalışma prensibi olmadığı gibi bilimin de "tanrı olsaydı şunlar bunlar olmazdı" demek gibi bir vizyonu, misyonu ve çalışma prensibi yoktur.

Aksini iddia edenler "bilimcilik" ve "yobazlık" güruhlarına mensuptur yine güruhların tanımı itibariyle.