özellikle pastırması çok güzel oluyor çıtır çıtır.
geçen yaz gezmeye gittiğim ülke. rüyalarıma giriyor bazen.. orda geçirdiğim 34 gün hayal gibiydi cidden. gezip görülmesi gereken ülke.
the oz: ryan o'reily.
oz dizisinin en sevimli ve en cani karakteridir. aklıma ne zaman adebisi gelse bu sahne aklıma gelir:
son videoları baya gündem oldu bir bakayım dedim ama keşke izlemeseydim.. cidden aptal bunlar.
dean winters'a benzediğim söylenir..
gece güneş gözlüğü takıp dışarı çıkmak.
idam yerine black mirror'ın "fifteen million merits" bölümü gibi bir yöntem olsa ne güzel olurdu.
guinness kadar iyisini görmedim. 1756 yılında üretilmiştir. irlanda'ya özgü siyah biradır. guinness rekorlar kitabı ismini bu irlanda birasından almıştır.
şu sözlere bakar mısınız arkadaş ya.. her zaman söylerim pentagram bu ülkeye fazla diye.. elektro gitar ile çaldığım ilk şarkı anlamı çok büyük benim için. sözelerine bakmanızı tavsiye ederim.
o karizma konuşma yapan pilotların %99'u eski askeri pilotlar oluyor.
bana göre dünyanın en zevkli sporudur. uzun zamandır oynadığım ve takip ettiğim spor dalı. çoğu üniversitenin takımı vardır. (bkz:boğaziçi sultans)
takip ettiğim ve sevdiğim yazarlar arasında kendisi.
yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği
insan saatlerce bakabilir gökyüzüne
denize saatlerce bakabilir, bir kuşa,
bir çocuğa
yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
kopmaz kökler salmaktır oraya
kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin
ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin
insan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine
hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına
insan balıklama dalmalı içine hayatın
bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına
uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
değişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın
ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı
yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara,göğe,bütün evrene karışırcasına
çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana
böyle bol zeytinyağlı olucak ne gider be.. yanında kırmızı şarap of.