confessions

cemree

Bira  · 25 Nisan 2017 Salı

  1. toplam giri 177
  2. takipçi 35
  3. puan 3403

ayastefanos abidesinin yıkılışı

cemree
11 Kasım 1914 tarihinde, Goeben (Yavuz) ve Breslau (Midilli) zırhlılarının, Odessa limanı da dahil olmak üzere, diğer Karadeniz kıyılarını bombalamalrı sonucu resmen savaşa girmiş sayılan Osmanlı İmparatorluğu içerisinde, bu tarihten sonra bazı gösteri ve mitingler düzenlendi. İlân edilen Cihad-ı Ekber'den sonra, 14 Kasım 1915'te bir miting düzenlendi. Bu miting esnasında, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı (93 Harbi) sırasında, Rusların geldikleri en uç noktayı simgelemek için dikilen Yeşilköydeki Aya Stefanos Abidesi yıkıldı. Daha önceden düzenlenen bu miting sırasında bu anıtın yıkılması plânlanmış ve bu yıkımı görüntülemek için Avusturya'dan bir film ekibi getirilmişti.•Halkın ulusal duyguları doruktaydı. Bu yüzden, bu yıkım olayının bir Türk tarafından filme alınması gündeme geldi. Seferberliğin ilânıyla silah altına alınan Yedeksubay Fuat Uzkınay bu iş için uygun görülmüştü. Daha önce film gösterimi yapmış olan Uzkınay hiç film çekmemişti ve bu konuda bilgisi yoktu. Hemen o esnada, Avusturyalı film ekibi tarafından Uzkınay'a filmin nasıl çekileceği anlatıldı. işte ayastefanos abidesinin yıkılışı ilk türk filmi olarak kabul edilir.

pathe

cemree
İstanbul halkı ilk yerleşik sinema salonuna 1908 yılında yine Sigmund Weinberg'in sayesinde sahip oldu. Weinberg, bugün çeşitli fuarların yapıldığı Tepebaşı Sergi Sarayı'nın bulunduğu yerde Darülbedayi'nin (Şehir Tiyatrosu) Komedi Bölümü'nde açılan ilk yerleşik sinema salonudur.

türk sinemasının dönemleri

cemree
Türk sineması Osmanlı döneminde başlamış Cumhuriyet döneminde de devam etmiştir. Sinemanın ortaya çıkışının 1895 olarak kabul edilmesi artık tartışılmamaktadır. Bu tarihten hemen sonra, 1896'da diğer ülkelerle birlikte Türkiye'de de film gösterimleri başlamıştır. Sinema, Fransız Lumières kardeşlerin 28 Aralık 1895'teki ilk film gösterilerinden hemen hemen bir yıl sonra Türkiye'ye girmiştir. O dönemin iletişim olanakları düşünüldüğünde, oldukça hızlı bir giriştir bu. Sinema, diğer Avrupa ülkelerine de neredeyse Türkiye ile aynı tarihte girmiştir. Sinemanın ilk yıllarında, Lumières kardeşlerin operatörlerini ve Fransız Pathé firmasını, her ülkede görmek olasıdır. Promio, padişahtan alınan özel izinle İstanbul ve İzmir dolaylarında çok sayıda belge film çekti. Promio'nun İstanbul'da, 3-25 Nisan 1897 arasında çektiği filmler, “Türk Piyadesinin Geçit Töreni”, “Türk Topçu Birliklerinin Geçit Töreni”, “Haliç Panoraması” ve “Boğaziçi Panoraması” adlı filmlerdir. Yıldız sarayında Bertrand adlı bir Fransız, padişahınhuzurunda ilk gösterimleri gerçekleştirdi.Türkiye açısından bakıldığında, 14 Kasım 1914'e kadar, Türkiye'de hep yabancıların çektiği filmler gösterilmiştir. Bunların büyük çoğunluğunu Lumières'lerin çektiği filmler oluşturmaktadır. Promio gibi operatörler Türkiye'de de bir çok belge film çekmişlerdir. Bu operatörler dışında, Osmanlı uyruğunda olan Manaki Kardeşler, Osmanlı sarayında ve ülkenin bir çok yerinde çekim yapmışlardır. Ancak Türk olmadıkları için çektikleri filmler ilk Türk filmi olarak kabul edilmemekteyse de bu konu tartışmalıdır.

sosyal psikoloji konuları

cemree
İlk psikolojik toplumsal psikoloji kitabının (1908) yazarı olan McDoughall'ın yaklaşımında Darwin'in etkisi görülmektedir. McDoughall, toplumsal yaşamın temellerinin, insan zihninin doğuştan gelen karakteristiklerine bağlı olduğunu öne sürmüştür. Kendi kuramı, güdü (instinct) kavramına dayanmaktadır. Bu yaklaşımdaki akıl yürütme biçiminde toplumsal davranışı, doğuştan gelen ve bütün insanlarda ortak olan özellikler boyunca açıklamak esastır. Zamanla bu düşünme biçiminin, güdü kavramı ile motivasyon kavramının yer değiştirerek, farklı kuramlarda belirdiği görülmektedir (Örneğin; “İnsanlar toplumsallaşırlar çünkü toplumsallaşmaları yolunda bir içgüdüleri vardır.” ya da “Toplumsal kıyaslama ile olumlu benlik imajı arayışı temel bir motivasyondur.” önermelerinde olduğu gibi.). 1924'te Floyd H. Allport Sosyal Psikoloji kitabında, McDoughall'ın önerdiği bireysel yaklaşımı kabul etmiş fakat onun kabullendiği “grup zihni” kavramına şiddetle karşı çıkmıştır. Ayrıca, 1920'lerden itibaren önemi gittikçe artan davranışçılık akımına uyarak öğrenilmemiş içgüdü kavramını reddetmiş ve sosyal davranışta öğrenmenin önemini belirtmiştir. Nihayet bu eserde görülen çok önemli bir aşama, o zamana kadar tipik olarak sosyal konularda kullanılan gözlem, iç-gözlem, spekülasyon gibi yöntemlerden çok, deney yöntemine ağırlık vermişolmasıdır. Daha önce de sözünü ettiğimiz gibi Triplett, Moede ve Allport'un gruplarla yaptıkları laboratuvar deneyi araştırmaları, deneysel sosyal psikolojinin ilk örnekleridir. İkinci Dünya Savaşı'ndan hemen önceki yıllarda başlayan üç temel gelişme, sosyal psikolojinin bugünkü durumuna gelmesinde önemli rol oynamıştır (2004:29-30). 1) Kurt Lewin ve öğrencilerinin başlattığı grup dinamiği çalışmalarıdır. Grup dinamiği çalışmalarının gerçekten önemli ve günümüze kadar uzanan etkileri, günümüz sosyal psikolojisinin özellikle grup konusunda biçimlenişini tayin etmiştir. 2) İkinci bir gelişme, zamanın önemli sosyolojik görüşlerini bilen ve özellikle sembolik etkileşim kuramını benimsemiş bir psikolog neslinin orta çıkmasıdır. Muzaffer Sherif sosyal normların oluşumunu ilk defa laboratuvarda gerçekleştiren ve inceleyen klasik araştırmasıyla öncülük yapmıştır.
19 3) Üçüncü bir gelişmeyle de Birleşik Devletler 'de endüstri ve devlet fonlarının ilk defa bu devrede sosyal psikolojik araştırmaları desteklemek için kullanılmaya başlanması, sosyal psikolojinin, bu disiplinin uygulama alanlarınıgenişletmiş ve bu disiplinin niteliğini değiştirmiştir ( Hawthorne fabrikalarında yapılan klasik üretim ve moral araştırması).) Sosyal psikoloji, sağlıktan eğitime, kurumsal davranışa, medya çalışmalarına kadar uzanan geniş bir uygulama alanına sahiptir. Sosyal psikoloji alanı günümüzde insan kaynaklarıyönetiminde, halkla ilişkilerde, reklamcılıkta, gazetecilik eğitiminde özetle iletişim disiplinlerinin vazgeçilmez öğretisi içinde yerini almıştır.

tüketici davranışları

cemree
Tüketici davranışı dinamik bir süreçtir: Tüketici davranışı birbirini izleyen bir zincir şeklinde, adım adım ilerleyen dinamik bir süreçtir. Bu süreçteki temel üç nokta: Satın alma öncesi faaliyetler, satın alma sürecindeki faaliyetler ve satın alma sonrasındaki faaliyetlerdir. Tüketim davranışını sadece satın alma süreciyle sınırlandırmak son derece eksik bir değerlendirmedir.Tüketim davranışları çok kapsamlı bir süreçtir. Satın alma süreci tüketici davranışının önemli bir parçası olmakla birlikte, satın alma öncesindeki ve sonrasındaki faaliyet ve süreçler de satın alma davranışında ve tüketim davranışında son derece etkili ve önemli süreçlerdir. Tüketici davranışı karmaşıktır: Bir ürünü satın alma sürecinde kararımızıetkileyen birçok faktör söz konusudur. Bu durum tüketici davranışının karmaşık yapısının kaynağını oluşturur. Ayrıca önemli bir tüketim kararı alınırken daha çok zamana ve enerjiye ihtiyaç duyulur. Bu enerji ve zamanı doğru değerlendirmek için, satış
297 elemanlarının yönlendirmelerine, önerilerine açık olmak, ürünler hakkında bilgi sahibi olmak, güvendiğin markaları tercih etmek gibi yöntemler faydalı olabilir. Tüketici davranışı karmaşıklık ve zamanlama açısından da farklılık gösterir. Zamanlama, kararın ne zaman alındığını ve sürecin ne kadar uzun sürdüğünü açıklar. Karmaşıklık ise bir kararda etkili olan faktörlerin sayısını ve kararın kendisinin zorluğunu açıklar. Tüketici davranışı çevre faktörlerinden etkilenir: Tüketici davranışı, çevresel faktörlerden etkilenmektedir. Dolayısıyla çevresel faktörlerdeki ve şartlardaki değişkenlik tüketici davranışlarının da o doğrultuda şekillenmesinde önemli rol oynar. Birçok birey satın alma sürecinde çevresel faktörlerden etkilenir. Çevresel faktörler olumlu ya da olumsuz olabilir. Güvensizlik yaratılması, korkutulma olumsuz çevresel faktörlerken; bilgilendirilme, satış kampanyalarından haberdar olma olumlu çevresel faktörlere örnek olarak gösterilebilir. Dış faktörler olarak da tanımlayabileceğimiz çevresel faktörlere, aile etkisi, arkadaş-akran etkisi ayrıca toplumsal değerlerin ve bireyin rol model aldığımedyatik kişilerin etkileri de dahildir. Tüketici davranışı farklı kişiler için farklılık gösterebilir: Her birey farklı kişilik özelliklerine sahiptir. Her konuda olduğu gibi tüketim davranışlarında ve tercihlerinde de bireyin kişilik özellikleri son derece belirleyicidir. Bireyin tüketim davranışlarını diğer bireylerin tercihlerinden farklı kılan temel neden bireyin kişilik farklılıklarıdır. Hangi dışfaktörden ne kadar etkileneceği, öncelikleri vb. tüketim davranışlarınışekillendiren tüm unsurların birey üzerindeki etki gücü, bireyin karakter ve kişilik özellikleri ile yakından ilişkilidir. Bireyin ihtiyaçlarını ön planda tutması, toplumsal statüyü ön planda tutması gibi tercihler kişilik özellikleri ile yakından bağlantılıdır. Pazarlama uzmanları da kişilik özelliklerinin tüketim davranışları üzerindeki etkisinden yola çıkarak uygulanan programlara kimin, ne tepkiyi vereceğini öngöreceği bir sisteme yönelmiş, hedef kitleleri bu doğrultuda gruplandırarak pazar bölümlemesine gitmişlerdir.Tüketici davranışı farklı roller ile ilgilenir ve bir tüketicinin satın alma sürecinde farklı roller etkisi ve gücü söz konusudur. Bunları başlıklar hâlinde özetlersek: Başlatıcı: Bazı ihtiyaçların karşılanmadığına karar vererek satın almayıöneren kişidir. Etkileyici: İstem dışı ya da bilinçli olarak satın alma davranışını, hizmet kullanımını yönlendiren, etkileyen kişidir. Karar verici: Son kararı, seçimi kabul ettirme de finansal güç ve otoritesi olan kişidir. Satın alıcı: Satın alma eylemini gerçekleştiren kişidir. Kullanıcı: Tüketimi gerçekleştiren, satın alınan ürünü, hizmeti kullanan kişidir.

ağlatan filmler

cemree
aşağıda ki listeden özellikle aynı yıldızın altın da filmi izlerken gözyaşlarına boğmuştu beni üstüne ağlatan film bulunmaz. Ama illa ağlayacam diyorsanız listede ki diğer filmleri de tavsiye ederim.
(bkz:Canım Kardeşim) (bkz:Schindler'in Listesi) (bkz:Esaretin Bedeli)
(bkz:Titanik) (bkz:Piyanist) (bkz:Can Dostum) (bkz:Nebraska) (bkz:Kış Uykusu) (bkz:Aynı Yıldızın Altında) (bkz:Casuslar Köprüsü)
9 /