confessions

ayetullah pompali tufek efendi

votka  · 25 Ekim 2017 Çarşamba

  1. toplam giri 282
  2. takipçi 11
  3. puan 6443

sözlükten biriyle buluşmak

baran anlattı
sayesinde kavunlara dalgın dalgın bakıp iç çekmeme neden olan bir ruh haline girmeme neden olmuştur.

burada tanışmıştık burada, yani sözlükte, yani laik sözlükte. ben tuhaf adamımdır, mesela nickinden veya yazdıklarından kadın olduğu açıkça belli olan yazarlara asla ilk mesajı atmamışımdır. aksini iddia eden varsa ya şimdi konuşsun, ya da şuradan siktirip gitsin.

biri ile konuştuk bir zaman, okuyorsa saygılarımı hala kendisine sunarım. çok naif, kibar ve hanımefendi bir arkadaşımızdı. saygı çerçevesinde varoluş sorgulayıp mesafeli bir arkadaşlık sürdürüyorduk. telefon numaralarımız filan verilmiş, gece dörtlere kadar sohbetler edilip sabah işe geç kalınıyor, kan çanağı gözlerle şirkette fight club karizması yapılmaya çalışılıyordu.

kadın kişisi ile buluşup bir mekana çöktük, sohbet nasıl güzel, nasıl akıcı görmeniz lazım. arada seksist bir şey de yok vallahi, öyle kardeş kardeş sohbet ediyoruz. kendisi zaten giyim kuşamı ve hayata karşı genel duruşuyla bana şöyle dedirttiriyor; “bacım nereden düştün sen sözlüğe, bak gittiğin yol yol değil gel vazgeç bu işten” diye kadını sözlüğe yakıştıramıyorum, öyle efendi. derken sohbet giderek esprili bir hal almaya, kahkahalar havalarda uçuşmaya, hemen ardından cıvıklaşmaya, salak ergen esprilerine, yerlere tükürüp küfür etmeye filan dönüştü. ne oldu lan dedim bir anda nasıl evrim geçirdik böyle. herhalde ikimiz de birbirimizden ümidi kesmiş olacağız ki, “aman yea ne olacak ki” diye atıp tutuyoruz.

bakın şöyle bir şey oldu ve ben hayatımda bir bu kadar kısa sürede bu kadar değişim gösterebilen başka hiçbir şey görmedim; kadın oturduğumuz masada bana doğru eğildi; “kavunun sapının olduğu yer var ya, oraya bi tane delik açıyorsun ve mikrodalga fırına atıp biraz ısıtıyorsun. sonra çıkarıp kavunu sikiyorsun. çok güzel oluyormuş” dedi...

“çekirdekleri boşaltacak mıyız” diye sormaktan başka bir şey gelmedi elimden. sonra;

-yok yok çıkarmıyorsun, o içerde colk colk sulu ve yumuşak bi his vercek.
+anladım
-ne oldu ya?
+bir şey olmadı düşünüyorum.
-ya düşünecek bir şey yok sikişmiş gibi oluyorsun işte.
+çekirdekler?

yani benim kafa öyle bir gitti ki; bu kadın bunu niye söyledi, nereden biliyor, bir insan bunu nereden bilebilir, bu bilgiye nasıl ulaştın, sen bana ne anlatmaya çalışıyorsun gibi soruları bir kenara bırakmış, elimi çeneme dayayıp kavunun içine boşalmanın iğrençliğini filan düşünüyorum. içimde küçücük bir çocuk bütün masumiyetiyle diyor ki; “ya bu kadın seni trollemek için bunu şu an uydurdu yani, şu kadının tavrına tipine bak, nereden bilecek bunu yani” filan gibi kendini tekrar eden cümlelerle devam ediyor. ben de buna tutunmaya çalışıyorum...

durduk yere üstüme bir utanma hissiyatı çöküyor, ortamda bi karanlık, bi toz bulutu, bi uğursuzluk dolanıyor. kafamın içinde delinmiş kavunlar yuvarlanıyor, kendimi kavun sikerken tahayyül etmeye çalışıyorum, ben neden bunu yapıyorum, ben buraya ne zaman geldim gibi sorular eşliğinde giriş kapısından içeri kocaman delikli bir kavun girip bana doğru yuvarlanıyor, gelip “biraz konuşabilir miyiz” diye soruyor, kafam trilyon olmuş, kadının memeleri gözüme kavun gibi görünüyor. midem bulanmaya başlıyor, kusmak istiyorum, kavun yediğim günleri düşünüyorum, burnuma iğrenç çürümüş kavun kokuları geliyor.

sonraki akşam balatta rakının gözüne vuracağız, masaya kavun gelecek, dilimlenip doğranmış mis gibi kavuna bakıp içeride birilerinin kavunu servis etmeden önce mutfağın or*spusu yapmış olduklarını filan düşünecek ve iğreneceğim. daha çok sigara içeceğim, canım sıkılacak ve ortamı göz yaşları içinde terk edeceğim.

kadın bön bön suratıma bakarken; “bak kavun olmazsa marg...” demeden sözünü kestim. “bak bacım” dedim. elimi masaya vurdum; “benim adım tamirci, gel dedin geldik, adam gibi sohbet etmek varken dönüp bilinçaltıma tecavüz ediyorsun. senin yüzünden artık kavun gördüğümde aklıma hep bu gelecek. zaten yarr*k gibi bilinçaltım var afedersin, nolur benden uzak dur. git kendi pis düşüncelerinle başka insanları zehirle” dedim.

benim garip bir görsel hafızam var. söylenen fiziksel ya da mecazi eylem içerikli her şeyi gözümün önünde canlandırırım. bunu yapmadan duramam. örneğin bir sohbet esnasında babasıyla kavga eden arkadaşım; “valla ben geçen konuştum, özür de diledim, bi zeytin dalı uzattım, gerisi ona kalmış” dediğinde, ben bu herifi süper aydınlık bir mekanda babasına gerçek bir zeytin dalı uzatırken, babasını da o dalı almayıp boş boş oğlunun suratına bakarken hayal ediyorum. işin garibi, bunun önüne geçemediğimden bazen çok ciddi sohbetleri kahkaha atarak bölmeme filan neden oluyor.

kadın gülmekten ölüyor, resmen benimle eğlenmeye gelmiş sevgili beton gibi psikolojiye sahip metal beyinli sözlükçü kardeşlerim. az evvel kavun satan kendi halinde bir esnaf gördüm. sonra o amcayı evde hayal ettim, kavun sikiyordu. uzun zamandır bedensel bütünlüğü tam olmayan kavunlara karşı güvenim sarsılmış vaziyette, kaşar muamelesi yapıyorum yemin ederim.

allah belanı versin sözlük kadını. senin yüzünden bu sene hala kavun yemedim.

laik günlük

laik bir hanim
or*spulardan ve or*spu çocuklarından çok sıkıldım sözlük. başımı alıp başını alıp gidenlerin olduğu yerlere gitmek istiyorum. hatırlanmamak, hatırlamamak istiyorum. sekizinci yaş günümde babamın bana son hediyesini verirken yanağıma kondurduğu öpücük dışında hiç bir anının beynimde yer edinmesini istemiyorum. unutmak istiyorum. kazayı, cenazeyi, siyah siyah elbiseler giymiş ağlamaklı insaları, ne derdin var diye sormaktan acil olan yakınlarımı, boktan olayları hayatının önünde engel gören aptalları unutmak. gökyüzüne yüzümü serip tanrıya soracak sorularımın cevap bulmasını istiyorum. pek istemiyorum sözlük sadece bunları gerçekleştirecek cesareti istiyorum.

J. Stalin Vs v.i. Lenin

nemlendirici kullanan ebu leheb
Lenin fikir adamıdır, stalin çomar.

Bizim ılık götlü solcular ömürleri boyunca kaç rus ile oturup konuşmuş acaba? Ruslar bile nefret eder stalin'den. Hitler'e karşı mücadelesini bırak, devletin başındaki adamsın, buyur gel diyecek halin yok. Hitler ile savaşmak zorundaydı, savaştı. Kim olsa aynı şeyi yapacaktı. Üstelik hitler'i savaş gücü ile değil rusya'nın öldürücü soğuğu ve nazi subayların salaklığı sayesinde yenmiştir.

Ruslar bile sevmez stalin'i çünkü bu kuduz köpek önüne geleni kesmiştir. Rus, tatar, gürcü, ermeni... lan, hudutları içinde katletmediği ırk kalmamış.

Lenin'in handikaplı alacağı versustur.

zultanit

sophos
Aldığı ışığın tersini yansıtan dolayısıyla ışığa göre renk değiştiren saydam değerli taş.
Türkiye'de Muğla-Milas'ta çıkartılıyor.

İşlenip içindeki titanyum miktarı arttırılıyor böylece renk skalası ve belirginliği artıp fiyatı cevherinden değersizleşiyor.

zeybek'le horoz dövüştürdüğümüz zamanlar

zeybek
televizyonun siyah beyaz olduğu zamanlar. en azından renkli televizyon her evde yoktu ve renklilerle beyazların ayrı ayrı yıkandığı çamaşır makinası edası bu sosyal saçmalık için de geçerliydi.

halit kıvanç'tan maç dinler, sezen cumhur önal'ı izler müziğe doyardık. zor yıllardı, tekknoloji sözlük hak getire. sözlükleri bile hökümat karne ile dağıtırdı. siz bilmezsiniz o zamanları. ne nude kuyrukları oluşurdu, ifşalar kara borsa.

bu pompalı tüfek o zamanlar çift kırma idi bunu bi güzel pompalamışlar merkezde. ondan sonra pompalı tüfek olup yıllar sonra izim buldu nomıssız. evet seni sattım ama hele bir sor niye sattım.
1

ihtiyar oldum

zeybek
aşık mahzuni şerif eseri. muazzam bir parça. cem karaca da parçanın hakkını vermiş, hatta göğe çıkarmış. bir haftadır ayrı kentlerde yaşayan müzisyen arkadaşlarımla bunun davul gitar kaydını almaya çalışıyoruz. davul kaydı alındı, bu akşam da gitar kaydını az evvel yaptım. ufak bi demo yapacağız. parçayı kaydederken çok çişim geldi ahahah. böyle yumurta kapıdayken iş yapmaya bayılıyorum.

şarkıyı da şuraya bırakayım, dinlersiniz belki.

gerçek feminizm

betaxx
Bana sorarsanız feminizm diye bir şeyin zaten olmaması gerekir. Çünkü feminizmin savunduğu görüş-her ne kadar yanlış lanse ediliyor olsa da- kadın erkek eşitliğidir. Kadının erkek eşitliğinin de zaten olması gerekir.
1

komünistler bu ülkenin tümörüdür

sophos
Bugünkü bazı komünistlere bakmak yerine yorum yapmadan önce Das Kapital , Komünist Manifesto ve Sosyalizm'in ABC'sini okumanızı , kürtler konusunda kürt milliyetçiliği yapanlara değil ulusların kendi kaderini tayin hakkına (lenin)
-marksist-leninist düşünce-bakmanızı öneririm.

Proletarya diktatörlüğünü yanlış anlıyor çoğunuz hemen ''diktatör'' kelimesi geçtiği için, tek parti olması demokrasinin azalacağı anlamına gelmez bugünkü devlet egemen sınıfın yani kapitalistlerin devletidir , kapitalist partileri seçmek ile olacaklar değişmiyor. daha önce ütopyacı sosyalistler zengin ve üretim araçlarına sahip sınıf ile çalışıp sosyalizmi getirmeye kalkmış başarısız olmuş , Marks ve Engels işçi sınıfının örgütlenmesiyle olabileceği kanısına varmıştır. Ezilen sınıfın diktatörlüğü yalnızca para babası kapitalistlere kötü gelir. Egemen sınıfın iktidarından iyidir.

Komünistler bu ülkede emperyalizme gerçekten karşı çıkan (sözde değil) tek gruptur. Tatlı su komünistlerini ve cihangir solcularını saymayın onlar yüzünden küçük görülüyor komünistler. Ayrıca onların yaptığı gibi komünizm düşüncesini kabul etmeyince insanları küçük görmek değildir maalesef bu düşünce , öyle yapanlar var , sizde aynısını komünistlere/sosyalistlere yapmayın. Bahsettiğim kitapları okuyun aynı zamanda diğer ideolojilerinkilerinide, öğrendikten sonra isterseniz kapitalist olun çoğunluğunuz okumadan yorum yapıyorsunuz yapmayın lütfen.
7

komünistler bu ülkenin tümörüdür

anabard58
Komunüstlerin neden sevilmediği çok uzun bir konu lakin kısaca bu arkadaşlar görüşlerinde çok tutucu oluyorlar tıpkı bir dinci gibi. adamlar hala stalin'in bir kasap olduğunu reddediyor örneğin ki ruslar bile kabul etti bu gerçeği.Zira milliyetçiliği götünden anlayanlar nasıl ilk fırsatta birini hain ilan ediyorlarsa bunlar da ilk fırsatta faşist ilan ediyolar. ulan bir orta yolu bulun ne olur. sivrilmek zorunda mısınız... biraz da şu milleti şu vatanı hakikaten düşünün... milliyetçilik onlara, komünizm de bunlara kalmış gibi kendilerini karar mercii sanıyolar denyolar...


Bizim ülkedeki yandan yemiş çakma olanlar ise şu şekilde

insanların manevi ve milli değerleri taşak geçer

2-Apo'yu överler

3-teröre destek veren eylemler içinde vardıralar yetmezmiş gibi överler
4-ülkenin kolluk kuvvetlerinin faşist devletin maşaları olduğunu her fırsatta söylerler

5- savunma hakkının sadece terörsitler için varolduğunu ima ederler

7-kck harici anti demokratik tutuklamalardan konuşmazlar

8-) Selahattin Demirtaş Telatabidir.

tabi bunları yaparken ölen vatandaşlardan vs bahis etmezler.cezaevinde sebepsiz yatan gazetecilerdende .orta doğu'da bulunan türk askerlerinin gereksizliğinden bahsetmez...ülkede bulunan amerikan askerlerinin gerekliliğini sorgulama.bdp harici herhangi bir milletvekilinin veya beledeiye başkanının demokrasi söylemlerinden de.

edit:bu yazı türkiye'de komünist olarak kendini adlandıran ancak bir zikim olmayan insanlara yazılmıştır. komünizme gönül vermiş arkadaşlarımıza lafımız yok Bahisedilenekr tatlı su solculukları oluyor.



Not MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

komünistler bu ülkenin tümörüdür

yazarimsi
Komünizm adı altında Kürtçülük yaparlar.

türk ırkı dışında bütün dünya ırklarının haklarını savunurlar.

Pkk, PYD, dhkp c gibi terör örgütlerine hayranlık duyarlar.

Milyonlarca insan öldüren Stalin ve mao'yu bile savunurken Atatürk düşmanlığı güderler.

Tek yaptıkları slogan atmak, kendi gibi düşünmeyen herkesi faşist ilan etmektir.

Milli tarihimize ve ahlak yapımıza karşıdırlar.

Bu liste uzatılır daha ama gerek yok.

hayal edilen meslek

jakoben
müzisyen olmak istiyordum ta lise birde gitara bulaştım bulaşmaz olaydım, sonradan öğrendim ki müzisyen olmak kriterlerinin içinde iyi bir enstrüman kullanıcısı olmak neredeyse son sıralardaymış bunun için sahne bilinci, girişkenlik ,çevre, pozitif güler bir yüz ve daha bir çok kriter gerekliymiş sonra gittim makine müh. okudum ikinci sene onu bıraktıktan sonra yıldız teknik caz ardından balıkesir ve çanakkale müzik öğretmenliği denedim olmadı sonra radyo tv okuyup ardından muhasebecilik yaparken buldum kendimi.anal fisting oral distraction yani