atticus finch

elimizdeki sistemin ne kadar çürümüş, vahşi ve yozlaşmış bir düzen olduğuna dair yüzlerce kanıttan birisi, dilek özçelik.

küba'da kanser ilacının da -diğer tüm sağlık hizmetleri gibi- ücretsiz sunulduğunu da hatırlatmış olayım bu arada..

1996 istanbul sabancı center'da gerçekleştirilen özdemir sabancı suikastinden sorumlu tutulan, geçen sene belçika'da 15 yıl hapis cezası almış dhkp-c militanı. ilk cezasını 2006'da yine belçika'da almış, birkaç ay sonra hapisten firar etmişti.

nöbetçi öğrencilik, serviste hoşlandığım kızla yan yana oturmak

büyük yazar, büyük şarkıcı, akıllı bir aydındır. lakin kendisine tavsiyem "ben aslında hala marksistim yav" gibi zırvaları acilen kessin. chp'den aday oldun be adam!

marx'ın "1844 el yazmaları" adlı eserinden örnek vermiş bir de. marx o kitapta gençti, kapitalizmin tahlilini tam yapamamıştı ve "sosyalist devrim", "proletarya diktatörlüğü", "komünist parti" vb. konularda fikirleri henüz gelişmemişti. o teorisini geliştirdikçe bunları aştı, lakin günümüzde zülfü livaneli gibi "sosyal-demokrat" denebilecek aydınlar hala marx'ın gençlik ve olgunluk dönemini ayırarak akıllarınca kurnazlık yapmaya çalışıyorlar.

edit- bunları söylediği yer "tuhaf" dergisinin ocak 2018 sayısı bu arada. fena dergi değil, nazım hikmetten bahsetmişler, bir bakabilirsiniz.

gırtlak müziği usulü enternasyonal dinliyorum şu an, tuva türkleri sağ olsun.


edit- başlığı açılmamış bu arada, özetini de geçelim. "enternasyonal marşı", 1870 yılında eugene pottier tarafından yazılmış, müzik ve ezgisi evrensel olarak hiçbir yerde değişmemiş olan marş. uluslararası işçi sınıfının sembol şarkısı. tarihte pek çok sosyalist devletin bir dönem milli marş olarak kullandığı müziktir.

çeşitli dillerden bazı örnekleri,

chp istanbul il başkanlığına seçildikten 1 gün geçmeden adı "peğağalı derörist"e çıkmış, medyada islamcılar ve onların koltuk değneği milliyetçi asalaklardan linç yemiş bir ablamız.

denenmedi ki hayal olup olmadığını görelim.

hikmet kıvılcımlının tarihsel materyalizm tezlerine göre, sınıflı toplumsal yapının başlangıcıyla yavaş yavaş toplumların kültürlerine oturmaya başlayan, erkek cinsin toplum hayatında baskın olduğu yapı. sınıfların oluşumundan, yani mülkiyet ilişkilerinin başlangıcından önce, ilkel-komünal yaşam döneminde topluma anaerkil, kıvılcımlının deyişiyle "kadıncıl" bir yapı hakimmiş.

edit- hikmet kıvılcımlıdan örnek verdim de muhtemelen buna aykırı bir şey öne süren teorisyen yoktur zaten. bilimsel gerçeklerden bahsediyoruz.

edit- bu fotoğraf hala sana bir şeyler ifade ediyorsa gel bir helalleşelim. çok azaldık çünkü.

oğlu gerard sands, babasının cenaze yürüyüşünde.


cenazenin sonunda, "volley of shots" geleneği gerçekleştirilirken.

bazıları tecavüzün, toplumda dışarıya vurulamayan cinsel isteğin bir sonucu, bir patlama noktası olduğunu söyleyerek aklınca açıklamaya çalışıyor. bu bilerek de bilmeyerek de yapılsa, tecavüzcünün suçunu hafifletmektir diye düşünüyorum. bence tecavüzün cinsel istekle bir alakası yok çünkü. tecavüz tamamen bir insanın üzerinde egemenlik kurma, onu kontrol altına alma, köleleştirme duygusuyla ilgili bir şey ve düpedüz canilik. cinsel istek duyan birisinin o isteğini gidermesinin bir sürü yolu var zaten. mastürbasyon yapmak, paralı ilişkiye girmek (bu da onaylamadığım bir şey olsa bile tecavüzün yanında melek kalır), bar-club gibi yerlerden birisini bulup tek gecelik ilişki yaşamak vs. vs. bunca seçenek içinden adam gidip birine tecavüz etmeyi seçiyor. manyak çünkü, birilerinin üzerinde baskı kurmaktan sadistçe bir zevk alıyor.

dünkü twitten sonra
hasip kaplan - nihal atsız

cuntaya yönelik bir soygun eylemi sırasında yakalandıktan sonra 29 ocak 1983 tarihinde birlikte yakalandığı diğer 3 gençle birlikte idam edilen üçüncü yol* üyesi teğmen.


idamından 25 yıl sonra, geçtiğimiz sene ailesine yazdığı son mektubu ortaya çıkmıştı. aşağıya direkt yapıştırıyorum.

"Sevgili Anama, Babama ve Kardeşlerime

Şu anda saat 04.00 ve ben infaz için son hazırlığım olarak bu mektubu yazıyorum.

Bundan böyle benim düşmanlarım sizlerin de düşmanıdır. Siz olmasanız da benim kanımı yerde bırakmayacak kardeşlerim var. Halkımızın yazgısı bu değil. Çok evladını kaybetti. Ama bir gün kazanmayı da öğrenecek. Diğer devrimciler sizlerin evladıdır.

Tarih, biz zulme karşı çıkanları her zaman haklı çıkardı, çıkaracak.

Malım mülküm yok ki miras bırakayım. Size ve yoldaşlarıma ancak mücadele anılarımı miras bırakabilirim. Ben şu anda oldukça moralliyim. Beni tek üzen şey, Türkiye Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi'nin tam bir üyesi olamadan ölüme gitmektir. Gelecek devrimcilerin birliği ile partimizin geleceğidir, buna inanıyorum.

Halkımızın mücadelesi haklıdır, meşrudur. Meşru olmayan, bu zorbaca düzeni sürdürmekten yana olan katillerdir. Biraz acele etmek zorundayım. On dakika bile bana çok görüldü. Elimde kelepçe ile yazmak zor. Yeğenlerim geleceğimizin umududur.

Ben düşüncelerimi daha önce çok yazdım. Burada tekrarlamama gerek yok. Bana inanın yeter. Gözyaşlarınızı düşmanlardan gizlemeyi öğrenmelisiniz. Kesin olarak soğukkanlılığınızı yitirmeyin.

Az sonra son görevimi yapmak üzere darağacına çıkacağım. Sloganlarımı haykıracağım, dizlerim titremeyecek. Yirmi yedi yaşına bastığım bu gecenin sabahını kimse unutmayacak. Ellerinizden öperim.

Tek Yol devrim. Kahrolsun Faşizm.

-Oğlunuz Ömer Yazgan."

*üçüncü yol. devrimci yol - devrimci sol bölünmesinden sonra iki tarafa da katılmayan, özellikle ordu içindeki yoğun örgütlülüğüyle bilinen, thkp-c mirasını sahiplenen örgüt. eski devrimci harbiyelilerin çoğunu marksizmle tanıştırmış, darbeden sonra cuntanın ordu içi operasyonlarının hedefi olmuş ve çok geçmeden dağılmış örgüttür. günümüzde mirasını "odak" adlı ufak bir dergi çevresi sürdürüyor.

1996 senesinde gözaltında tutulduğu spor salonunda polisler tarafından kalas ve coplarla dövülerek katledilen evrensel gazetesi muhabiri, emep üyesi. bugün ölüm yıl dönümü.