yaşamak için sebep kalmaması

suzuha
eğer bu yaşanırsa yaşam tarzınız nihilist bir yaşam tarzına dönüşebilir. bu durumda artık hayatın dizginleri sizde değildir, kendinizi zamanın nehrinde bulabilirsiniz. akıntı nereye götürüyorsa oraya gidersiniz, başka yönlere gitmek için çaba sarf edemezsiniz.
Valar dohaeris
Geçici bir depresyon düşüncesi. Hatalıdır, çünkü o an bile aslında birçok sebebi vardır. Ailesi, arkadaşları, dostları, hayalleri, hobileri... İnsan kendisini uğraştıracak, kendisini geliştirecek bir şeyler bulmaya adamalıdır. Bu resim olur, müzik olur, yazmak olur veya en basitinden bilgisayar oyunları olur. Yeter ki kendisini boşlukta hissetmesin. Yoksa bu hataya düşmesi ve akabinde intihara kalkışması yakındır. Onca kötü şeye rağmen dünya hâlen daha uğruna yaşanacak birçok şeye sahip.
oijya adam
Yolunu kaybetmiş bir yıldız misali savrulup durduk yıllarca. Zalimin kılıcı, masumun göz yaşlarından daha üstün geldi ve yankılandı çığlıklar koca boşlukta. Dudaklarım ile dudakların kadar uzaktı barış bizlere. Tanrı, hiç bir zaman sıvazlamadı omuzunu insanoğlunun. Acıya sahip çıkan bedenler, sanatla tanıştı zamanla ve sevişti temas olmadan ruhlarıyla. Yapılan her sanatta, eksildiler kendilerinden parça parça. Ürkek elleri kırık, omuzları çürümüş ve gerçekliğini sorguluyor tuvallerinin. Bir o kadar emin kendinden çünkü sadece o görüyor, göremediğimiz detayları. Yeri ve zamanı yoktur düşüncelerinin, gözlerini kapatır ve var olmayanın merkezine konumlanır duyguları. Gökten beklentileri fazla olan insanlar, bu kabuğun üzerinde ne yaparlar bilmem. Olmayanı, oldurmaya çalışmak; ahmaklık ve ruhsal arayışın eşiğinde, çırpınışlardan ibarettir sadece. Belli başlı sebeplerden ötürü insanlar kardeşlik yapar, donuk suratlılara. Bir kaç adet kağıt parçası, ruhun yapı taşı olan vicdandan daha ağır basıyor. Bir adet kelepçe ile kendini bir fidana bağla, 40 yıl boyunca özgürsün lakin fidanı çöle gömecek kadar bencil. Ruh'un dayanıklı olmadığı tek şey ise bedenin. Bir çiçek ile umutlanır insanoğlu ve tanrı ise sadece bu koca çizime imzasını atar. Yağmur gibi ferahlatır içimizi, düzensizliğin içinde bulunan kaos. Güç, gülümsemeyi bilmeyen varlıkların hayalini kurduğu yanılgıdır sadece. Acı, sahte olan her aynayı çatlatacak kadar içeri sinmiş. Deniz kokan umutlara, sahra kadar çarpıcı bir tokat.
jitemci
Elinde var olan yaşam sana bahşedildi bir amacın ve sorumlulukların var ancak aptal zavallı aciz pislik içinde bulunan birisi bu şekilde düşünebilir.