sözlük yazarlarının hayalleri

pencere
zamanında salak gibi evlenmeyi düşünüyordum. salaklık tamamen benim bu hususta, ne yapayım bokunu evlilik kurumuna atasım geldi. ankara'da çalıştığım kurumdan aldığım kol gibi maaş yetmiyordu düğün hazırlıklarına. kaynana hilton'da kırmızı etli, salatalı düğün istiyordu. düğün hazırlığı yapanlar bilir. giderseniz bir düğün salonuyla görüşmeye. mesela 20 bin derler düğün. asla 20 bine çıkamazsınız oradan. 20 bin beyaz etli yemekli düğün içindir. damat sikilmiş tavuklu düğün yapıp kaynana'nın başını yere mi eğecek. olmaz. üzerine bir de salata geçirirler 2-3 bin. üzerine güvercin uçurulacaktır integram strorylisinden. 300-500 de ona gider. amaann neyse hayale geçiyorum.

bilenler bilir ankara yüzyıl'da tool bar vardır. üçgen çarşının oralarda bir yerde. o mekanın karşısında bir arkadaş pejo minibüs almış, içini seyyar köfteci dizaynında dekore etmiş iş yapmaya çalışıyordu ama beceremiyordu. dedim olum bana ver burayı işleteyim sana da kira vereyim. teklif ettiğim para karşısında havalara uçtu anahtarı verdi gitti. öyle bir hale getirmiştim ki mekanı hafta içi gecede 500 den, hafta sonları 1000 tl'nin üzerinden az paraya kapatmıyordum. bunu gören mekan sahibi arkadaşım aç gözlülük etti ve dedi memo anahtarı bana geri ver. tamam dedim çeketimi aldım çıktım. mekana benden 15 gün sonra mafya çöktü. bizim düğün işi de yalan oldu. hep o hilton'da düğün meraklısı kaynana yüzünden. ee tabii o da uzun hikaye.

hayalim şu ki bir gün tekrar bir seyyar kokoreç köfte arabası yapıp ekmeğimi tek ondan kazanmak. olur belki bir gün.