toplum psikolokluğu olarak da bilinir. hem ampirik hem de yoruma dayalı araştırma yöntemleri vardır.
sosyoloji
Mezunlarının yüzde 80'ninin kendilerini aynı zamanda psikolog zannettikleri lisans programıdır.
sürekli kendini yenilemesi gereken bilim dalıdır. kendisine hakim olmak bu yüzden zordur.iki sene önce okuduğunuz sosyoloji kitaplarındaki bir çok bilgi günümüzde geçersiz olabilir.
Bir bilim disiplini. Ancak formel bilimlere göre deney alanı epey kıt. Deneyden ziyade gözleme dayalıdır. Onun için sosyologların fazla iddialı konuşmaması gerekir. Mesela marx'ın yaptığı gibi Kâhinlik yapılmaması gerektiği kanaatindeyim. Buradan sözlük solcularına sesleniyorum; ilk eksiyi günahsız olanınız atsın
istanbul üniversitesin de 1 sene okuduğum bölüm. daha sonra bıraktım. ilginiz yoksa bile bir şekilde çekici gelebiliyor konuları, ilgilendiği şey.
tanım; toplum ve insanın etkileşimi üzerinden çalışan bir bilim dalı.
tanım; toplum ve insanın etkileşimi üzerinden çalışan bir bilim dalı.
Toplumların olaylar, durumlar karşısındaki davranışlarını inceleyen bilim dalı denebilir. Dolayısıyla insanla ilgilenir. Bölümden mezun olanların kendini psikolog gibi görmeleri çok normaldir, sosyologlar toplumla ilgilendikleri için o toplumun/insanların/grubun içinde bulunduğu siyasi, ekonomik, dini, tarihi vb gibi insanla alakalı bütün etkenleri bilmek, bu bilgiler doğrultusunda hareket etmek zorundadır. Bu da zamanla 'insanı' anlamaya zorlar. tarih bilgisi selçuklulardan geriye gitmeyen genel üniversite öğrencisinden farklı olarak dinazorlar çağını da bilir. Arkeoloji, antropoloji, edebiyat, bilim, tarih, felsefe gibi alanlarla entegreli çalıştığı için bilgisi çoktur. Saygı duyulmazsa karşısındakini nasıl yıpratacağını bilir.
İlk aklıma gelen Ali Şeriati'dir. Tabi Marx weber'i de unutmamak gerekir
Toplumu inceleyen bilim dalıdır. Kısaca.
(bkz:emile durkheim) (bkz:auguste Comte)
Sosyoloji ya da toplum bilim, toplum ve insanın etkileşimi üzerinde çalışan bir bilim dalıdır.