şeyh said

lazman
Şeyh Said (Şeyh Said Palevi, Şeyh Said Pirani),
doğum: 1865 ya da 1866; Palu, Elâzığ - ölüm: 29 Haziran 1925, Diyarbakır.

kendi adıyla anılan Şeyh Said İsyanının lideridir.

Şeyh Said'e bağlı kişilerin Diyarbakır'ın Eğil nahiyesine bağlı Piran köyünde (Diyarbakır ilçesi Dicle) arama yapan bir jandarma müfrezesiyle çatışmaya girmeleri (13 Şubat 1925), kısa sürede genişleyecek yaygın bir ayaklanmanın kıvılcımını oluşturdu.
Genç vilayetinin kazası Darahini'yi basarak (16 Şubat) valiyi ve öteki görevlileri esir alan Şeyh Said, halkı İslam dini adına ayaklanmaya çağıran bir bildiriyle hareketi tek bir merkez altında toplamaya çalıştı. Bu bildiride 'din uğruna savaşanların lideri' anlamına gelen mührünü kullandı ve herkesi din uğruna savaşa çağırdı. Başlangıçta isyan İslam şeriatının tesisi adına başlatılmış ise de sonradan Kürt istiklâl hareketine çevrilmiştir.

kendisine bağlı adamları ile birlikte 29 Haziran 1925'te Şark İstiklal Mahkemesi tarafından Diyarbakır Dağkapı Meydanında idam edilmiştir.
azadi
Kendisinden zerre kadar haz etmememe rağmen, bir kitleyi temsil eden şahıslara karşı daha temiz bir dil kullanılması taraftarıyım.
Şöyle açıklayayım; Her kim olursa olsun birine/kuruma/tanınmışKişiye küfür / hakaret etmek, karşı taraftan da benzer bir hakarete maruz kalmaya kendi iradesiyle izin vermek anlamı taşır. Bir işid ciyi eleştirmek kolaydır. Ancak ona temiz bir dille anlatmanın etkisi, en azından dinlenilmeniz olacaktır. Kötü bir üslup, kullandığınız kesimin sizi her ne kadar mantıklı konuşuyor olsanız da dinlememesine, aynı şekilde (haklılığınızı görse bile) küfürle karşılık vermesine sebep olacaktır.
Türkiye Şeyh said i seven milyonlarca insanı barındırır bugün. Bu insanların hepsini olduremeyeceginize göre (bu bir seçenek de degildir), onlara Şeyh said in nasıl bir ülke hayal ettiğini, amacına ulaşmış olsa şu an facebook a bile giremeyecek oluşunuzu bizzat Şeyh said den kalan Yazıtlarla ispatlamak daha yararlı olacaktır diye düşünüyorum.
Bilmiyorum anlatabildim mi
otuz9
Türkiye de hiçbir başarı cezasız kalmaz lafında bizim musul u kaybetmemize sebep olan bir nevi ceza kimsesidir. İngiliz köpeği demek daha mantıklıdır.
pencere
resmi tarihe itibar edilmeyip, özgür ve bağımsız bir bilinçle araştırılıp öğrenilmesi gereken tarihi kişiliktir. yazık ki laiklik ''şu softa tayfadan üçünü beşini, sarrığından sallandır asacaksın bak o zaman şeriat istiyorlar mı?'' diye korunmaz, korunamaz. cumhuriyetimizin ilk yıllarının hataları bize bunu ap açık ispat etmiştir.