sakarya meydan muharebesi

franz
yıl 1921.

kütahya-eskişehir savaşı, taarruza kalkacak gücümüzün olmadığını gösterir ve kaybedilir.

bununla beraber mecliste mustafa kemal paşa'ya çokça yüklenir. fakat paşa bunlara göğüs germeyi başarır.

batı cephesi komutanı ismet paşa'ya orduyu sakarya'nın doğusuna çekme emri verir. ismet paşa bunun üzerine "bu kadar geniş alandaki halkı nasıl terkederiz?" der. paşa bunun üzerine, "bak ismet, sen buraya çekildiğinde papulas ne yapacak? seni takip edecek. ikmal yolları uzayacak. halbuki ben" der, mustafa kemal, "milletimin içine çekiliyorum, onları vatanımın harem-i ismetinde boğacağım!".

bunun üzerine ordu sakarya'nın doğusuna çekilir. çekilirken köprüler ve su yolları yıkılır. demir yolları tahrip edilir. burada mustafa kemal paşa, kutuzov'un napolyon'a yaptığı oyunu oynar. (bkz: borodino muharebesi)

bu sırada mecliste başkentin kayseri'ye taşınması ve başkomutanlık yasası görüşülür. başkent kaçmaktan ziyade kavga edip ölmek üzerine taşınmazken, başkomutanlık yasası türlü tartışmalar sonucunda kabul edilir ve mustafa kemal paşa'ya oy çokluğuyla verilir. bu kısımda muhalif milletvekilleri büyük rol oynar, hepsi "savaş kaybedilsin, bütün suç bu adama kalsın." düşüncesiyle onay verir.

bunun ardından paşa hemen tekalif-i milliye emirlerini yayınlar.

savaş başlar. yunanlılar taarruza kalkışır. türk safları büyük bir savunma stratejisi gösterir. bu sırada cephe kuzey-güney yönünden, doğu-batı yönüne döner. çünkü papulas türkleri kuzey yönüne dağıtıp, anadolu yolunu açmak ister.

bu sırada başkomutan mustafa kemal paşa o ünlü emrini verir: hattı müdafaa yoktur, sath-ı müdafaa vardır. o satıh da bütün vatandır!

bu şu demektir; normal strateji kitaplarında, eğer bir birlik geri çekilirse, diğer birliklerde onlar ile aynı derecede bir geri çekiliş yapar ve düz bir hat oluşturur. fakat, eğer bulunduğu yerleri savunmaya devam ederlerse, işte bu mustafa kemal paşa'nın zekasına işaret eder! yani paşa, savaş anında yeni bir strateji keşfetmiştir ve bunu uygulamıştır.

papulas geri çekilen birlikleri görür. kendi hesabı ile diğer birliklerinde şu kadar çekileceğini, düz bir hat oluşturulacağını hesap eder. bu sırada ordu iyice yarılmış, ankara gözükmeye başlamıştır. fakat işler papulas'ın düşündüğü gibi gitmemektedir. türkler normal stratejilere uymamakta ve beklendiği gibi hareket etmemektedir.

bunun üzerine papulas'ın sinirleri iyice bozulur, yüklenmekerine rağmen düz hattı oluşturmayan türk ordusuna karşı iyice asabileşir. bunun üzerine kendi ordusunu geriye kaydırır. mustafa kemal adeta düşmanın zihnini okuyordur!

bu geri kaydırma olayı mustafa kemal paşa'ya rapor olarak sunulur, düşman birlik kaydırıyor, yeni birlikler getiriliyor denir. paşa raporu tekrar okutur ve der ki, ismet paşa'yı uyandırınız ve zaferini tebrik ediniz. asker durumu anlamaz fakat emri uygular. ardından paşa, tevfik paşa'yı çağırtır ve aralarında şu diyalog geçer;

-nerdeydiniz paşa hazretleri?
-çadırımda kur'an okuyordum. harbi kaybettik, allah'tan sizi bize bağışlamasını diliyorum.
-bir dakika paşa hazretleri, raporu iki kez okuttum. papulas birlik kaydırmıyor, geri çekiliyor.

bunun üzerine papulas'ın geri çekilişinin nedenini haritalar üzerinde açıklar ve diğer komutanlar da anlayıp rahatlar. ardından paşa beklenmedik bir şey söyler;

-yarın taarruza kalkıyoruz!

bunun üzerine ismet paşa sinirini tutamaz ve sesini yükseltir;

-ne diyorsun sen? neyle, kimle taarruz yapacağız? cephane azaldı, subayların üçte ikisi şehit, ordunun yarısı yok, neyle?

bunun üzerine mustafa kemal paşa parmağını kafasına götürür ve şöyle der;

-bak ismet, papulas burada kaybetti. artık üstünlük bizde!

ertesi gün türk taarruzu başlar. papulas bir kez daha yanlış bir yorumlama yapar ve bu türkler sandığımızdan daha güçlü der, ordusunu afyon ovasına doğru geri çeker.

türk ordusunun artık geri çekilişi sona erer. yüzyıllar sonra bir meydan muharebesi kazanılır.

çok sayıda subay şehit olduğu için mustafa kemal paşa bu savaşa "subaylar savaşı" demiştir.

ayrıca eğitimin aksamaması için mustafa kemal'in emriyle bu savaşa öğretmenler katılmamıştır.

meclis mustafa kemal paşa'ya gazilik ve mareşallik unvanı vermiştir. Tabii asıl gaziliğini kesin olarak trablusgarp savaşı'nda gözüne denk gelen şarapnel ile almıştır fakat, her nedendir bilinmez sakarya savaşı'nda kaburgaları kırılana kadar kendisine hitap olarak kullanılmaz.

ayrıca, artık büyük taarruz'un önü açılmıştır.



dahi diktatör'den alıntıdır.
1
romacumhurbaskani
23 Ağustos – 12 Eylül 1921 tarihleri arasında yapılan. Türk tarihdeki ölüm kalım savaşına Sakarya Meydan muharabesi denir.Bu savaş Kurtuluş Savaşı kaderinide tayin etmiştir.Yunanların hedefi Ankara yolunda ilerleyerek Türk ordusunu yok etmek istiyorlardı.Mustafa Kemal ATATÜRK'ün komutasında,Türk'ün azmiyle yapılan ve tarihin en uzun meydan muharabesi ı 21 gün 21 gece devam etmiş ve 13 Eylül günü Türklerin kesin zaferi ile sonuçlanmştır.



Mustafa Kemal Atatürk:Başkomutan Mustafa Kemal, Sakarya Meydan Muharebesi sırasında ülke savunmasını şu şekilde ifade etmiştir. Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O sathı bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanı ile ıslanmadıkça bırakılamaz. Onun için küçük, büyük her birlik bulunduğu mevziden atılabilir; fakat, küçük büyük her birlik durabildiği noktadan yeniden düşmana karşı cephe teşkil edip muharebeye devam eder. Yanındaki birliğin çekilmek zorunda kaldığını gören birlikler, ona uymaz; bulunduğu mevzide sonuna kadar durmaya ve direnmeye mecburdur



Bu savaş ile 1683 yılındaki 2.Viyana Kuşatmasındaki yenilgisinden beri süregelen çekilmesi sona ermiştir. Bu savaş, Türk ordusu'nun son savunma savaşıdır.



Son savunma savaşıdır.

Düşmanın saldırı gücü tükenmiş, Türk topraklarını ele geçirme istek ve umudu yok olmuştur

Bu savaşa Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak Batı Cephesi Komutanı İsmet İnönü Paşalar katılmıştır. Subaylar savaşıdır.

M. Kemal'e mareşallik rütbesi ve Gazi ünvanı ( 19 Eylül 1921) verilmiştir.

Sovyetler Birliği ile Kars, Fransızlarla Ankara Antlaşmaları imzalanmıştır.

TBMM Anadolu'da kesin egemenlik sağlamıştır.

TBMM'nin yaşama ve varolma mücadelesindeki en büyük başarısıdır
emir
Hakları olmayan topraklarda o toprakların halkıyla savaşmış emperyalist güçlerin 21 günlük bir çarpışma sonucu yenilerek geri çekildikleri zaferdir.
codex cumanicus
Türkler ve itilaf devletleri isimlerini kullanamayacak kadar siktiriboktan ve ifade eksikliği çeken, ideolojik terimleri kullandığında aydınlığını bir tık yukarı çektiği yanılgısına kapılan yazarımcıkları görmemize vesile olmuş başlık.

Evet kardeşim emperyalizm. Evet o toprağın halkları. Sanki hititlerden bahsediyor yarakkabı