proletarya diktatörlüğü

tarihsel maddeci
proletarya sosyalizminin farkını ortaya koyan yönetim tarzıdır.

1- tüm işletmelerde, meclislerde tüm yöneticilerin seçimle iş başına gelmesi (chp'deki gibi ya da diğer parababalarındaki gibi atama olmaması)
2- seçilebilen yöneticilerin geri çağrılabilir olması (tbmm'de milletvekilinizi çağırabilir misiniz, sanmıyorum)
3- seçilen yöneticilerin yaptığı çalışma karşılığı aldığı ücretin, ortalama işçi ücretini geçmemesi (milletvekilleri en son asgari ücretin 11 katı maaş almaktaydı)
4- denetimin basit muhasebe işlemlerine indirgenmesinin sağlanması (bürokrasinin yenilmesi) ve silahlı işçilerin kolluk kuvvetleri yerine denetimi

siz bu sisteme demokratik değil mi diyorsunuz? o zaman meclise milletvekili seçebildiğiniz halde neden geri çağıramıyorsunuz? iş yerlerinizde neden yönetici seçemiyorsunuz? neden bir yönetici 10 kat, 15 kat ücret alıyor bizim vergilerimizden?

işte gerçek, öz demokrasi budur. bu demokrasi, "çok parti" soytarılığı ile de gerçekleşmez, bu sebeple samimi bir şekilde adı diktatörlüktür.
atticus finch
komünal yaşama geçiş için zorunlu olan dönem. sosyalist devrimin ardından kurulan proletarya diktatörlüğünde genelde halkın doğrudan demokrasi, demokratik merkeziyetçilik, katılımcılık gibi konulara alıştırılarak komünizmi benimsemesi ve mülkiyetçi, bencil ve kapitalist anlayışı reddetmesi sağlanır.
deist imam
Türkiyede ütopya olan düşünce. Malesef gerçek bu arkadaşlar, adama "bunlar halkı sömürüyo" diyoruz adam gelip "sömürüyosa beni sömürüyo sanane" diyo. "Adam dini siyasete alet ediyo" diyoruz cevap olarak "onlar dindar, siz ne anlarsiniz" deniliyo. "Polis orantisiz siddet uyguluyo" diyoruz o ise "siz de fazla kaşınmayın" diyo. "Gel halk yönetsin, ülkenin kaderi tek bi insanın ağzına bakmasın" diyoruz, "o bizim reisimiz, o başkan olacak, ondan daha mı iyi bilecen" diyo. "Kadına şiddet var, kadın her yerde eziliyo, onlarca tecavüz vakası var" diyoruz, "o kadın da mutlaka bir şey yapmıştır, gece gece sokakta ne işi var" diyo. Bunları diyenlerin sayısı milyonlarca. Bunlarla mı proletarya diktatörlüğü kurulacak?
4
caravaggio
Türkiye'de Proleteryan sınıf mı var sorusunu sormak gerekir.

Rus işçi ve köylü sınıfı ile Türk işçi ve köylü sınıfının tamamen birbirinden farklı kültür ve yapıda olduğunu unutmamak gerekmektedir.

Daha doğrusu Devrimler tarihine baktığımızda, Küba devriminin Rus devriminden oldukça farklı iç dinamiklere sahip olduğunu görüyoruz. Mao'nun devrimini tutup zapata'nın meksikasın da yapmak ne kadar absürd bir söylem ise, proleteryan bir devrimi bu ülkede düşünmek, çöl bitkisini kutuplara ekmek demektir.

Her ülke kendi kültürüne göre devrim yapmıştır ki dikiş tutsun. Türk sosyalizmi konusuna hiç girmek istemiyorum. Zira engelli ve kendi evrimini tamamlayamamıştır.

pencere
marks ve engels tarafından teorize edilen, lenin tarafından ilk uygulama örnekleri sovyetler birliğinde uygulamaya konulmaya çalışılan komünüst yönetim biçimidir.

aslında geçen yüzyıl için ideal bir yeni yaşam biçimidir. gerçekten sınıfsız, sömürüsüz bir hayatın pratikte vücut bulmuş halidir. fakat marks, engels, lenin gibi filozoflar ve devrimci önderlerin hesaba katamadığı bir olgu vardı, o olgu da devlet aygıtı hangi yönetim biçimi kılığına girerse girsin toplumu her yerinden zehirlemeyi amaç edinmiş bir levithandır. sovyetler birliğinde de bu canavarın gerçek yüzünü göstermesi, lenin'in vefatından sonra çok uzun sürmemiştir. bolşevik devrim ölü doğmuştur. devlet idaresi hiç bir zaman işçilerde olmamış, imtiyazlı bir grup terörist elinde kalmıştır. halk kendilerine reva görülen olanaklar içinde yaşayıp gitmiştir. devlet eliyle işçi, emeğe ve yaşama yabancılaştırılmıştır. azrailin can dağıttığı görülmemiştir.

marks, lenin geçen yüzyılda işçiyi patronun elinden kurtarmıştır. bu salt komünist ülkelerde böyle olmamıştır. avrupada refah devletleri kurulduysa, bunda marks ve lenin'in fikirlerinin avrupa proleteryasını da sarıp patronların her şeyini alacak olmasının korkusu büyüktür.
bu çağın sosyalizm anlayışı, salt proleteryayı değil bütün insanlığı devletinden de elinden kurtaracak bir formda biçimlenecektir. bunun için ilk etapta sosyalist bir devlet değil, sosyalist insan inşaası üzerine teoriler kabul görmektedir.