Vermedim diye linç yiyordum az kalsın sebebi var mı bunun
otobüste yaşlılara yer vermemek
İstisna durumlar dışında son derece normal olan fakat linç yeme garantili durumdur.
Teyze ikimiz de ayakta gidiyoruz. Nedir bu kindar bakışlar? Öleyim mi napayım? Bazen haddinden fazla abartı olabiliyor. Bezdiren durumdur.
imam hatipli bir öğrenci hanıma yer vermek istedim, o da erkekten yer alacağıma ölürüm daha iyi dedi o zamandan beri bırak yaşlıyı, ölü gelse yine yer vermem.
o yaşlı adam bize 2+1 evini 1250 liraya kiralıyo ayakta beklesin piç
Başıma dikildiklerinde ''Görmüyor mu otobüs ün tıklım tıklım dolu olduğunu ? canı o kadar oturmak istiyordu madem neden bir sonraki otobüsü beklememiş'' diyerek vicdanımı rahatlatıyorum genellikle.Şoför 70 basıyor otobüs 50 gidiyor, hayır yani kalkabilsem vereceğim yerinde de değilim işin ama ne yaparsın...
her seferinde bundan sonra vermeyeceğim artık diyorum gene veriyorum. bakışları o kadar korkutucu ki. yanıma sinsi sinsi yaklaşıp gözlerini gözlerime dikmeleri supermanin lazerli bakışından etkili. oturduktan sonra da tek bir teşekkür bile etmeden sanki yıllardır oturduğu daire gibi yayılıp beni koltuğun kenarından itmeleri üzüyor.
Yazın stajdan sonra ölü gibi olduğum için vermiyordum.
kendime itiraf edemesem de sanırım toplum baskısından yaşlı genç fark etmeden kendimi yer vermek zorunda hissediyorum. hatta koltuk boş olsa bile oturmuyorum zaten biri biner şimdi de bir daha boşuna kalkmayayım diye. yok deli s*kmedi.
Yaşlılara yer vermemek anormal bir durumdur. Başka ülkelerde yaşamış biri olarak, oralarda gösterilen saygı türkiyede yok maalesef. Yer yoksa yaşlı biner binmez gençlerden biri kalkar, kalkmamak ayıp olarak görülür.
Vicdanım rahat etmez yaşlılara yer veriyorum.
Bize de yaşlanınca yer vermezlerse?
Bize de yaşlanınca yer vermezlerse?
normalde pek sık toplu taşıma tercih etmiyorum, çünkü okulum ile evim yürüme mesafesinde. ama eğer binmem gerekiyorsa da açıkçası ben de yer vermiyorum. teyzenin, amcanın bırak otobüse binmeyi ayakta duracak hali yok, hala o semt senin bu semt benim gezmelere doyamıyor. otursana be evinde sayın büyüğüm? ne bileyim örgü ör, sıcacık bi çay-kahve yap geç televizyonunun karşısına? işin varsa bırak gençler halletsin senin yerine, ne yoruluyosun? (bu arada işlerinin falan olduğunu da sanmıyorum, süslenip püslenip piknik çantası gibi dolu çantaları koluna takıp kamu dairesine gidecek hali yok kimsenin)
gezmek istiyosan da oğlunun, kızının, gelininin, damadının ya da ne bileyim birinin seni götürmesini bekle.
hem kusura bakmayın ama onlar biz sırf öğrenciyiz diye bize ev vermiyorlarsa, ben de onlara oturduğum koltuğu veremem. ev verecekleri memurlar kalkıp yer versin.
(bkz:öyle başa böyle tarak)
gezmek istiyosan da oğlunun, kızının, gelininin, damadının ya da ne bileyim birinin seni götürmesini bekle.
hem kusura bakmayın ama onlar biz sırf öğrenciyiz diye bize ev vermiyorlarsa, ben de onlara oturduğum koltuğu veremem. ev verecekleri memurlar kalkıp yer versin.
(bkz:öyle başa böyle tarak)
bizim gençlerden birine söyledim kalk şu teyzene yer ver diye, çocuk türbanlılara yer vermiyorum dedi. neyse gırgırı bir tarafa bırakarak şunları söyleyeyim, yaşlı insan kırılgan olur, dayanıksız olur. ufacık bir sarsıntıda düşüp bir yerini kırabilir veya ölebilir. bizim henüz çürümemiş bedenlerimiz kalkıp bir saat ayakta dursak da etkilenmez. yani kim olursa olsun, bu kadar basit meseleleri sidik yarışına çevirmeden, bencilliğinizi bir kenara bırakıp adam akıllı düşünün. olgunluk denilen kavramın nirvanasını "kendini yok sayarak karşı tarafın menfaatini düşünmek" olarak betimlemişti bir fransız yazar, hayvani içgüdülerinizi yatağa saklayın, insanlara karşılık beklemeden iyilikler yapın.
Gününün 3 saati uykuyla 8 saati okulda 12 saati işte ve geri kalan 1 saati yolda geçen biri olarak vermiyorum. Sen bütün gün totonu gerdire gerdire yat akşam da hava güzel diye o semt senin bu semt benim bedava ulaşımla gez, sonra 12 saat ayakta durup sırf harçlık çıkarabilmek için çalışan "GENÇ" sana yer versin? Üstelik 2.60 yol parası vererek. Hı hı veririm veririm.
Ayağım 1.5 ay alçıda kaldı yeni çıkmıştı metroya bindim okula gideceğim. Boş yer buldum ayakta da zor duruyorum diye hemen oturdum. Yaşlıların hepsi tip tip bakmaya başladı. Yani abi ne yapayım ayağım kırılmıştı ve hala sızlıyor şişiyordu. Üzgünüm ama yer veremezdim o an