nietszche ağladığında

franz
İrvin d. Yalom'un bir eseri.

Ümitsizlik ve kendinle yüzleşebilme üzerine bir düşün fırtınası.

Ağladıktan sonra burnunu koluyla sildi mi gibi bir sorun üzerine değil yani.
harflervekibrit
"Ümit, bütün kötülüklerin anasıdır, çünkü işkencenin süresini uzatır."
İntihar eğilimli ve ümitsizlik hastalığına yakalanmış prof. nietzsche'nin psikolojik tedavisi ancak onun migren tedavisi gördüğünü sanması ve karşılığında doktor brauer'in onun hastası imiş gibi davranmasıyla mümkün olur. Doktor brauer'in ve dahası freud'un da katıldığı bu "kendini açma" sürecinde kimin hasta kimin doktor olduğu karışır.
Bu kişiler gerçekte de aynı yıllarda yaşamıştır ve gerçekte de brauer zamanının en meşhur psikanalisti ve freud'un hocasıdır. Ama lou salome gibi egoist bir kadının nietzsche için dr. Brauer'den değil böyle bir ricada bulunacağına, tırnağını kıpırdatacağına dahi ihtimal vermiyorum.
Bu kitabın bir de 2007 yapımı bir filmi vardır. Film, romanın aynısının aktarıldığı nadir ve nitelikli bir uyarlamadır. Filmdeki sorun da buradan kaynaklanır. Çünkü romandaki büyük büyük ve güzel cümleler, karşılıklı konuşmalarda birer "replik"e dönüşüverince anlamı, değerini bulamıyor. Kitabı okunmalı, filmi sonra izlenebilir belki.
Psikanalizle ilgili okuduğum iyi kitaplardan biriydi.