ne ağlarsın benim zülfü siyahım

pencere
çok geçmiş yıllardan, çok aşırı özlediğim bir insan var. onunla olan yaşamdan büyük bir reddedişle çıkmış ve bir daha asla arkama bakmamıştım. sonrasında bir filin dayanamayacağı acılar çektim arkasından ne ona, ne de yakın çevremden kimseye inilemedim. buralara yazdım durdum sabah akşam iyileştim.
insanların nesnelerle olan duygusal bağı bildiğimizden çok daha fazla. bana iki hediysesi var. bir tanesi çeketim (almış çıkmıştım) bir tanesi de çok güzel bir hırka. onlu yıllarda nereden bilecektim ki o hırkanın bir gün depresyon hırkam olacağını. veya en aptal arabesk düşlerimde, ölünce üstüme örtmelerini istediğim tek kefenim. geçen hafta farkettim ki, çeketin kolaları giyilmekten eriyor.

3 gün önce ve bugün rüyamda gördüm o kişiyi. aynı bu türküdeki gibi ardından koyun olup mee'liyordum. neyse, yine bu ağıda sarılarak söylüyorum ki ''ne de olsa kışın sonu bahardır. bu da gelir, bu da geçer ağlama. ne de olsa her can ermez bu sırra.
acı eşiği müthiş düşük bir insan olarak yine de diyorum ki, çektiğim bütün acılara rağmen, bu sırra ermişliğim hayatımdaki en büyük bahtiyarlıktır.