metin akpınar

pencere
avrupa standarlarının çok üzerinde bir aktördür. asla sadece bir komediyen değil, selim naşit kumaşından bir aktördür.
türk sinemasına oyuncu olarak katkıları büyüktür. attığımız bir çok kahkahada hakkı olan güzel bir insandır.
fransa'da doğunca tüm dünyanın saygısını kazanan, ve bu saygınlık üzerinden bütün ulusun da mağrur bir ulus olmasına yol açan
gerard depardieu olursunuz, türkiye'de ise 78 yaşında adliye köşelerinde sürünen metin akpınar.
gerard depardieu da son iki cumhurbaşkanına karşı ağzına geleni saymaktadır. oysa metin akpınar özü itibarıyla kimseye bir saygısızlık da etmemiştir konuşmasında. etmez de. selim naşit kumaşını asla kirtletmez.

1980'li yıllarda zeki alasya ile birlikte kurduğu devekuşu kabare dünya tiyatro tarihine altın harflerle geçmiştir. eminim ki aranızda benim gibi her skeçteki repliği ezbere bilen dostlar vardır. bir çoğumuz ''mavi boncuk'' filmini defalarca izlemişizdir.
zeki- metin ustanın bir de çok az bilinen romantik komedi tadında her gönülde bir aslan yatar filmi vardır. ben dünya sinemasında aşkın bu kadar güzel anlatıldığı bir öyküyü çok az izledim.

kapitalizm ilk ortaya çıktığı günden beri topluma karşı devlet aygıtı üzerinden örgütlü bir savaş halindedir. bu savaşta taktiksel olarak kah geriye, kah ileriye giderler. fakat bir gün 78 yaşındaki metin akpınar'ı göz altına alacak kadar çok ileriye gideceğini hiç tahmin edemezdim.

metin akpınar haliyle yakın zamanda sözlerini geri alacaktır. hatta özür bile dilese ona kızmaya hakkımız yok. az önce tiwiterda paylaştıkları bir fotoğrafa denk geldim, sadece 4 kişiler. bu halk o programda metin akpınar'ı avuçları patlarcasına alkışlıyan sınıf, sonrasında ''amaaann bana ne, neme lazımcı'' bir sınıftır.

hem bu tür itirazları sanatçı ve aydınlardan önce, muhalefet liderlerinin yapması gerekir. sahi nerede bu muhalefet liderleri? bir muharrem vardı bir zamanlar, ne oldu ona?
bu başlıktaki tüm girileri gör