kapitalizm

laiksavar
"kapitalizm nedir?" diye sorulduğunda wikipedia düzeyinde bile cevap veremeyecek olan bilgisizlerin kapitalizm hakkında atıp tutukları başlık.
emeklialbayamca
Doğal seleksiyon un günümüz ekonomik sistemine dönüşmüş halidir. Güçlü yavru hayatta kalır, annesinin beslemediği zayıf yavru ölür. Bu yönüyle Vicdanlara hitap etmese de bir doğa kanunu olarak görebilir. Dolandırıcılar bu sistemin ayrıştırıcılarıdır. Azot döngüsünü sağlar. Parası olup aklı olmayanları sistemin dışına iter.
laiksavar
hakkında saçma sapan tanımların yapıldığı sistemdir. genel itibariyle güzel bir sistem. ne kadar serbest piyasa o kadar özgür insan, o kadar ilerleme, o kadar refah...
laiksavar
acayip tanımlara sahne olmuş bir kavramdır. Kapitalizm rekabetin olduğu, özel mülkiyete dayalı olan ve devletler tarafından müdahalenin ya hiç olmadığı ya da çok kısıtlı olduğu -ve dolayısıyla ekonomik özgürlüğün maksimize edildiğiiktisadi sistemin adıdır. Günümüz "kapitalizmi", çoğu yerde devlet müdahalesi yüzünden tanınmaz hale gelmiş durumdadır. Hong Kong, Yeni Zelanda ve Singapur gibi ülkeler haricinde günümüz devletleri, değişen oranlarda "karma ekonomi" (özel mülkiyet olmasına rağmen devlet piyasaya ciddi oranda müdahale eder) uygulayıcısıdır.
the
Hayallerinizi, ideallerinizi para karşılığında satın alabileceğiniz veya alınabileceği, her şeyin değerinin parayla ölçülebildiği, yaşamınızı sürdürebilmek için gerekli tüm koşulları yalnızca parayla sağlayabildiğiniz ekonomik sisteme denir.
gaben
ne kadar zenginin üstün olduğu bir sistem olsa bile, günümüzün en popüler kapitalist devletleri (ingiltere,abd vs) adaletli ve insan haklarını koruma altına almış, işçiye burada verilen maaşın 4-5 katını vermekteler ayrıca, bugün en ağır islamcısına sorsan bile yurtdışına gitmek isterim der, niye ? huzurlu,güvenli,lüks ve komforlu bir hayat var orada, garip durumdur bana göre.
allahu akbar
Kapitalizm, etimolojik olarak Fransızca kökenli bir kelime. TDK' ya göre kapitalizm sözcüğü "anamalcılık" demek. Bu dizgenin sahip olduğu misyon tüketmek üzerine kurulu bir toplum yaratmak. Bunu biraz daha açarsak eğer insanları ve onların ürettiği hemen hemen her şeyden bir rant sağlayarak oları birer meta haline getirip global piyasaya sunmak. Bu sistem, kimi zaman -eytişimsel özdekçilik anlayışı doğrultusunda- kah dini kah polisi kimi zamanda devletin diğer önemli kurumlarını kullanarak oligarşik olarak kendi düzenini yaratır. Hatta oligarşik örüntü bazen öyle bir raddeye varır ki bu plütokrasiye kadar gider. Artık bildiğiniz gibi globalleşen dünya ile birlikte diyalektik materyalizmi savunan çok az ülke kaldı. Peki, acaba neydi kapitalizmi ve buna bağlı alt fraksiyonlardan: " neoliberalizmi ve liberteryenizmi" bu kadar meşru kılan? Sigmund Freud'un "id" kavramına bağlı olarak insanoğlunun primitif yönü ağır basıyor olabilir hatta rekabet duygusunun varlığı da bunda önemli bir etken.
Maalesef ki bu sistem, insanoğlunun epistemolojik ve buna bağlı olarak oluşan felsefi bir nosyon olan ontolojik alanda da insanlar birbirleriyle hem sınıfsal olarak hem de diğer alanlarda bir harbin içinde. Yani insanoğlunun doğasının iptidai yönünü oluşturan bir açgözlülükle sermaye adı altında "kar" için makyevalist bir tutum içinde. Aslında kendi kuyumuzu kazıyoruz a priori(k) ve a posteriori(k) fenomenler doğrultusunda.
Dipnot: bu makaleyi sizler için yazan allahu akbar için ne yaptınız?

frantz fanon
üç-beş zanaatçı parçasını savunduğu ütopik sistem.

bakın tüm zanaatçılar kötü demiyorum, benim de çömlekçi arkadaşlarım var ama onlar hepsi işinde gücünde adamlar, hiç biri lordlara atar yapmaya kalkmıyor.
ulan o lordlar, kale kapısını açtı, sana ticaret imkanı verdi sen hala üste çıkmaya devam ediyorsun, nasıl bir yüzsüzlüktür anlayamıyorum.
çalış kazan senin de kendi çiftliğin olsun, senin de serflerin, kölelerin olsun ama niye çomak sokuyorsun. zaten hep köle tohumu barbarlar savunuyor, kuyruk acısı işte.
atticus finch
ortalama 7-8 senede bir dünyayı ekonomik krizlere sokup, kendini restore edebilmek için yeni sömürü savaşları çıkartan ve sırf bazı takım elbiseli kımıl zararlıları sefalarını sürmeye devam etsin diye yüz binlerce insanı canından eden antika sömürü sistemi. ya bir sistem düşünün, dünyadaki en zengin "dokuz" (sayıyla 9) kişi dünyanın geri kalanının tamamından daha zenginler, ve bu zenginliklerinin tamamını fabrikalarında asgari ücrete çalışan insanların sırtından kazanmışlar. şaka gibi dimi?

kısa bir süreliğine emperyalist saldırganların daha ucuz işgücü, daha fazla kaynak ve daha fazla pazar arayışı sonucu ortaya çıkardığı bütün o savaşlar yokmuş gibi davranalım. açıkça geri zekalı bir liboş taklidi yapalım yani. ne kadar körü körüne bir kapitalizm savunucusu olursak olalım, yine de her gün afrika'da ve dünyanın başka aşırı yoksul üçüncü dünya ülkelerinde açlıktan ölen ortalama 10 milyon insanı ve buna rağmen her yıl israf edilen milyonlarca ton gıdayı görmezden gelemeyiz. en azından kalbi olan görmezden gelemez. berbat ve temelden çökük bir sistemde yaşayıp böyle şeyleri sorgulamak yerine laik sözlükte solcu eksilemeyi tercih ediyorsanız kriz döneminde astronomik rakamlara ulaşan zam ve vergilendirmeleri gördüğünüzde şaşırmayacaksınız.

http://www.sozcu.com.tr/2017/ekonomi/sefalette-komsu-ile-yarisiyoruz-1960827/



0 /