kampüs cadıları

frantz fanon
maddi acıya, somut ezilmişlige dayanmaktan ziyade: genç "kadınların" kurtlarını dökme, "iyi" bir kente "iyi" bir okul kazanmış anadolulunun feodal memleketine isyan etme şeysi. gibi görünüyor bana bu tarz kurumlar.
okul bitince -eskisi kadar- davalarının üstlerine düşmeyecekler; işim var çişim var diye bahane edecekler. okul bitinceyi bırak şimdi bile olağanüstü derecede yakışıklı-yetkili bir sevgilileri olsa yelkenleri suya indirirler; patriarkanın altın kafesine yok demezler.
öyle olmasa son 30 yılda -ki feminizm 80lerde geldi- ortalığı yıkmaları lazımdı.
gerici kucuk burjuva akimi işte. daha cok araştırma ve gözlem yaptıkça foyalarını ortaya çıkardım; feministlerin gericiliklerini cozdum. yalan, demagoji, bokta boncuk aramak, cıngar çıkarmak, bağnazca erkek düşmanlıkları, iğrenmiyorum desem yalan olur. saf mı cıkarcı mi anlamdığım sol kurumlar da bunların ağababalarının gizli işgali altındadır. "3ü kadın 5 kişilik disiplin kurulu" gibi zorbaca tüzük maddeleriyle hem de.
bu başlıktaki tüm girileri gör