Hayranı olduğum, "Ne yazsa okurum." dediğim, romanlarının dünyasına göre bir dil inşa eden, bu dili okudukça usul usul öğreten, türkçenin ne muazzam bir dil olduğunun kanıtı yazar. Her kitabında "çekik gözlü, elmacık kemikleri çıkık, uzun boylu" bir adamı göze batmayacak bir yere ustaca yerleştirir. Zihnin gücü ve sonsuzluğu, bilim ile dinin ve geleneklerin iç içe geçtiği bilim kurgular, zaman yolculuğu, geçmişi değiştirme ve geleceğe gitme, sonsuz hayat düşü, mükemmel insanın aslında kusurlarında saklı olduğu, dönem ironileri ve ince mizah; eserlerinin konularını oluşturur. Onun kitaplarını okurken bu adamın böyle bir dili kurabilmek için kaç bin tane tarih kitabı okumuş olduğunu düşünmeden edemem. Son romanı galiz kahraman'da edebi çizgisini biraz mizaha saptırmıştır. Bize böyle bir okuma hazzı yaşattın, var olasın uzun ihsan.