hasan tahsin

atticus finch
ülkücülerin, türkçülerin normalde yahudi kırması bir sosyalist olan ilk kurşun kahramanı hasan tahsin'i, ya da gerçek adıyla osman nevres'i sahiplenmesi kadar ironik bir olay yoktur.

şu ülke işgal tehdidi altına girdiğinde işgale karşı ilk sivil örgütlenmeyi yaratacak olan biziz. ideolojisinin en önemli ilkelerinden birisi emperyalizm çağında anayurdun bağımsızlığı olan da biziz. tarihi emperyalistlere ve uşaklarına suikast, bombalama, rehin alma vb. eylemler yapmakla dolu olan da yine biziz ama nedense kendini türkiye'de vatan millet sakarya edebiyatıyla pazarlayan hep ulusalcılar, türkçüler, ülkücüler.
anne boleyn
hasan tahsin'e yahudi denmesi, atatürk'e yahudi diyen ümmetçileri getirdi aklıma. Selanik, Osmanlı'nın toprağıydı. doğal olarak türkler de çoğunluk olarak orada yaşardı. eğer birine olduğu kişinin aksini iddia ediyorsan bunun için kanıt sunmalısın. nedense milliyetçiliği temsil eden bir şey yapan, milli sembol olmuş her ne kadar kişi varsa hakkında "türk değildi" denip duruyor. türk olmayabilir gene de o benim kahramanım olarak kalır. lakin kahramanlaşmış isimlere çamur at izi kalsın tarzında bir iddia atmak ortaya ve bunun için elle tutulur bir şey gösterememek yanlıştır.

ayrıyeten hasan tahsin'in sosyalist olduğuna nereden kanaat getirildiğini de anlamadım. hadi diyelim ki sosyalistti ne fark eder? sosyalistlerin vatan savunması, işgale boyun eğmemesi garip bir şey mi? neden ideoloji ayrı mı yapılıyor? bana soracak olursanız şayet dibine kadar da milliyetçiydi hasan tahsin. o zamanki halk, içimizdeki hainler dışında sapına kadar milliyetçiydi. zira işgalden kurtulmak için milli duygular şarttı.

son olarak ise hasan tahsin'i sosyalist olarak tabir edip, türkçülerin ülkücülerin "kahramanımız" demesi garipseniyorsa, atatürk türk milliyetçisi idi onu sizler de kahramanınız olarak görmüyor musunuz?
mevzubahis vatan olduğunda ideolojiler arka planda kalır.
valonqar
selanik garnizonunun komutanı olan hasan tahsin paşa koca bir orduyla tek kurşun atmadan koca şehri yunanlara bırakıyor. bütün cephaneyi de yunanlara veriyor. o dönem selanik'in osmanlı'da önemi büyük tabii. özellikle de mustafa kemal için. kendisi de bir selanikli olan salih bozok bu olayı hatıratlarında şöyle anlatıyor: "selanik'in elimizinden gideceği hayalimizden bile geçmezdi, üstüne şakası bile yapılmazdı.

bir gün selanik elimizden gitti,

şaşakaldık."

doğruluğunu bilmiyorum, olayı öğrenen mustafa kemal hasan tahsin paşa'ya "düşmana o güzel memleketi nasıl tek kurşun atmadan verdiniz?" diye bağırıyor. ironik bir şekilde koca bir ordusu olmamasına rağmen tek başına yunan'a ilk kurşunu sıkan kişi de hasan tahsin oluyor.

edit: ayrıca salih bozok şöyle diyor: "hiç aklimiza gelmezdi, her yer gidebilirdi ama selanik... vatan toprağı gidemezdi. hele ki böyle..." gerçekten okurken bile vatanın büyük bir parçasının koptuğunu yüreğinizdeki sızlama ile hissedebiliyorsunuz.