guantanamo üssü

sophos
Guantanamo adını Guantanamo körfezinden alan Küba'daki amerikan üssü.
Hapishane olarak kullanılıyor şüphelendikleri ve 'taliban , el kaide terrör örgütlerinden oldukları iddia edilenler tutuluyor işkenceleriyle insan hakları aktivistlerinden tepki çeken kamp veya üs. turuncu tutuklularıyla ünlü.

Guantanamo Deniz Üssü'nün tarihi
1898 yılında, dört aydan kısa süren İspanya-Amerika Savaşı'nın sonucunda ABD yalnızca tüm adayı kontrolü altına almakla kalmadı, aynı zamanda eski İspanyol sömürgeleri Porto Riko, Filipinler ve Guam'ı da ele geçirdi. Savaştan sonra 1 Ocak 1899'da Küba işgal altında da olsa bağımsızlığını kazandı. ABD ordusu, Platt Tashihi'ndeki (kanun değişikliği) koşullarla adadan çekildi. Bu yasa, ABD Hükümeti'ne Küba'nın içişlerine ve dışişlerine karışma hakkı ile birlikte adada Guantanamo Deniz Üssü de dahil olmak üzere askeri bölge bulundurma yetkisi tanıyordu.

Savaş esnasında Guantanamo Körfezi'ni fırtına sezonunu atlatmak için kullanan ve bölgenin coğrafi özelliklerinden de çok memnun kalan ABD, üssü kullanmaya devam etme kararı aldı. Roosevelt ile Küba'nın ilk devlet başkanı olarak atanan ABD vatandaşı Tomas Estrada Palma'nın 10 Aralık 1903'te imzaladığı anlaşmaya göre, Guantanamo Körfezi'nin egemenlik hakları Küba'da, yargı yetkisi ve denetimi ABD'de kaldı. Körfez, bu tarihten itibaren ABD'ye “kömür ikmal ve deniz üssü olarak kullanılmak üzere” kiralanmıştı. Günümüzde bölgede ABD askeri varlığının devam ettiği düşünüldüğünde, Guantanamo Deniz Üssü ABD'nin yabancı bir ülkedeki en eski askeri üssü oldu.

Devrimden sonra Küba anlaşmayı geçersiz saydığını belirterek üssü geri istedi ancak ABD, ilişkilerini kesmiş olduğu Küba hükümetinin bu çağrısına uymadı. Üs 1962 yılındaki Füze Krizi sırasında büyük önem kazandı. 1964 yılında Castro yönetimi üsse elektrik ve su sağlanmasını durdurdu. ABD buna karşılık su arıtma istasyonu ve elektrik santralleri kurarak üssü “kendi kendine yeter” konuma getirdi.

Fidel Castro, Guantanamo Deniz Üssü'nü 1971'de Küba'nın onurunun ve egemenliğinin kalbine saplanmış bir hançer olarak tarif ediyordu.

2002'den itibaren üssün içinde bir askeri tutukevi oluşturuldu ve 11 Eylül sonrasında Bush yönetiminin başlatmış olduğu “teröre karşı küresel savaş” kapsamında ABD'nin Afganistan ve Irak'ta ele geçirdiği El Kaide ya da Taliban bağlantılı olduğu düşünülen “düşman savaşçı”lar tutulmaya başlandı. Üssün hukuki statüsü, yani Küba toprağı sayılması, burada olan bitenin ABD yasalarına göre yargılanamaması anlamına geliyordu ve bu tutukevinde normal yöntemlerle yargılanması düşünülmeyen militanlardan tüm dünyanın artık bildiği yöntemlerle istihbarat elde edilmeye çalışıldı.