faşistin ve faşizmin bireysel düşüncelerindeki bencillik ve iticiliği görmek için ideal bir kitap,roman.mizahı vardır.argo fransızca ,yine argo fransızları etkilemiştir.beni de gülümsetmedi değil.aptal ve o.*** ç.*** olan bukowskiyide derinden etkilemiş romandır.
gecenin sonuna yolculuk
başkaaa...güzel bir sahilde gece okumak için en ideal kitaptır ama.dur pardon,okumanın akabinde karanlık sahile inmek idealdir diyelim benim öyle olmuştu.evet harikaydı.fakat ırak..
"Savaş" kavramının anlamsızlığını mükemmel anlatan kitaptır. Kazanan taraf olarak, kazanmayı değil de milliyetçi öğelerin boşluğunu göstermiş olmasını da ayrıca beğenmiştim. Savaş ancak bu kitaptaki gibi etkiler insanı işte; kahramanlık, şehitlik bunlar hep uydırmadır. Savaşa giden insanın en kesin hissettiği duygu, korkudur. Burada Celine, utanmaksızın "korkan" bir adamın hikayesini anlatır. Otobiyografik bir eserdir. Kitap her bölümün bitişinde, "olacak olan her şey oldu, daha ne olabilir ki?" diye düşündürür, bu açıdan akıcı bir kitap değildir. ama hep kaldığı yerden devam eder. Kaldığı yerden sadece savaşı değil, ardından gelen sefaleti de acımasızca gözler önüne serer. Bu kitapta da edebi açıdan büyük büyük cümleler kıytırık olayların arasına ustalıkla gizlenmiştir. Altını çizdiğim pek çok cümlesi olan bir kitap olmuştu. Her yerini çok sevdim; dilini, argosunu da, hikayesini de.
Örneğin:
Örneğin: