bir daha iyileşmek için kimseye ihtiyaç duymaz
en zor zamanlarını tek başına atlatan insan
ne kadar güçlü olduğunu, nasıl bir hayat tecrübesi kazandığını sakin zamanlar geldiğinde ve çevresinde olan bitenleri gözlemlemeye başladığı zaman anlayacak kişidir.
kimseye ''eyvallahı'' olmayan insandır
Tek başına atlatmış olması başka, zorunda kalması başka etkiler bırakır insan üzerinde.
Zorunda kalan kirlenmeden atlatamaz. Atlattıktan sonra da tek tesellisi bir daha asla kirli görünmeyecek olmasıdır. Öyle ya, zaten temiz değildir artık, nasıl belli etsin kir kendini onun üzerinde...
Onca üzülmüşlüğe değer miydi değmez miydi bundan sonra yaşayacaklarımız belirleyecek.
'Ama neden herşeyin tadını en iyi aldıgım zamanlarımı zift çiğnemek zorunda bırakıldım? ' diye de sormadan edilmiyor
Zorunda kalan kirlenmeden atlatamaz. Atlattıktan sonra da tek tesellisi bir daha asla kirli görünmeyecek olmasıdır. Öyle ya, zaten temiz değildir artık, nasıl belli etsin kir kendini onun üzerinde...
Onca üzülmüşlüğe değer miydi değmez miydi bundan sonra yaşayacaklarımız belirleyecek.
'Ama neden herşeyin tadını en iyi aldıgım zamanlarımı zift çiğnemek zorunda bırakıldım? ' diye de sormadan edilmiyor
Güçlü olmayı hayat prensibi ediniyor insan. Hastalansa da iyi oluyor , canı yansa da hapşırmış edasıyla yoluna devam ediryorsun. Geriye dönüp bir bakıyorsun atlattığın badirelerde teksin. İşte bu gücüne güç katıyor. Kimse yıkılmaz çökemez diye bir kural yok ama herkesten öte bir dirayetin oluyor. İyi bilirim. bu zorluklarla tek başına olmayı.