2 temmuz 1993

blackcat
Bu ülke ne katliamlar gördü . Neler yaşadı düşününce boğazıma bir yumru oturuyor. Ama madıma denince şöyle bir duruyorum .
Çok iyi hatırlıyorum ilk okula gidiyordum . Show tvnin eski logosu filan vardı. Akşam haberlerinde alevler içinde Madımak vardı. Sülü vardı bir takım politikacılar açıklama yapıyordu. O aralar Aziz Nesin'in hikayelerini okuyordum. Babam da çok severdi aziz nesini " dinsiz minsiz ama çok doğru konuşan bir adam " derdi. Bana o almıştı kitapları. Bildiğin hüzünlenmiştik. O alevler hala gözümün önünde . O alevler hala sönmedi , kafasında beyin olmayanlar o cehennem ateşiyle yaşamaya bizi de yaşatmaya devam ediyor.
Bir sihirli değnek gelse , şu ülkeyi herkesin birbirine saygı duyduğu , sevgiyle yaşadığı bir yere bile dönüştürse , tam şu anda. ne farkeder? Her şey unutulur ama sivas unutulmaz. Küçücük çocuklar , koskoca yürekli şairler , sanatçılar yakılarak öldürüldü. Kurşunla , sopalarla yüzyüze değil. Ülkenin , dünyanın gözü önünde , devletin desteğiyle yakılarak öldürüldü. o yakanların avukatları meclise girdi , milletvekili filan oldu. Dava zaman aşımına uğradı. Insanların diri diri yakıldığı yer kebapçıya dönüştürüldü. Bu kadar büyük bir haksızlığın olduğu coğrafya hiç bir zaman onmayacak.Hiç bir zaman bu lekeyi temizleyemeyecek. Sivas denince aklımıza Divriği , kızılırmak , medreseler gelmeyecek , hep onlar gelecek...
bu başlıktaki tüm girileri gör