yılmaz güney

jakoben
çok anasının gözü adamdır .. yılmaz'a bugünün teknolojik sinema aygıtlarını ve küçük ama kararlı bir ekip verin, vatanınıza nasıl hizmet ediyor aklınız şaşar.. yeni ahit ve eski ahitten esinlendiğini iddia ederek müteahhit ve vatanın evladı diye bir isimle senaryo sallar.. sessiz ahit, kimseye el açmadan, kimseden ödenek almadan ev diken müteahhit ve vatan evladının mücadelesini konu alır böyle... gider ''milletin adamlarının'' kapısına, ben yönetiyorum gelin oynayın der. bizim çomarlarda da zaten ulaşılamayan sevdadır sol cenahın sanatkarları ile ilişki kurabilmek dolayısıyla koşa koşa gelirler. finalde sedat peker'i erdoğan bayraktar'a öldürtür, erdoğan bayraktar'ı da karadenizin yeni yatırımlara açık dağlık alanında inşaat planı sekansı çekme bahanesiyle çıkartır, infaz ettirir. cesedinin götüne o dilek özçelik'in eline tutuşturduğu elli tl'yi sokar. bu tufayı da başka bir kurgu ile film haline getirdikten sonra siz izleyin diye gişeye sokar. sinema bileti olarak satar, parasını verirsiniz ve yurt düşmanlarının infazını elinizde patlamış mısırla izlersiniz. adam film çekerken öldürür. sanatta zaten günümüzde aslında böyle olmalı..yani bu zamanın; bitse de yönetmen koltuğumu tahsis ettiğim hanım efendinin bu yağmurlu havadaki nemden dolayı ayaklarındaki bot parmak aralarına pamuklanma yapmadan eve götürüp bir an önce ayak fetişi yapabilsem.. gibilerinden düşünen hovardalarına benzemez. dostoyevskiden bahsettikten on dakika sonra beşiktaş adamın mına kor lan!! cılar gibi saçma sapan adam hiç değildir.
bu başlıktaki tüm girileri gör