sömürge olmak

jakoben
bir çok tanımı olsa da üretemeyen bireylerden oluşan toplum olarak kalmaktır aynı zamanda. kariyerizm gibi bir sosyal statü belirtgeçin esiri olur ve asalak döngüye kapılır insanlar. her mesleğe bakın varlığı itibarıyla aracı mesleklerdir. hukuk zenginleri kollar, öğretmenlik sömürge olmayı öğretir ve o yolda gençleri piyasaya hazırlar. istisnai olarak eğitim dış politikalara göre, ilişki kurulan devletlere ve onların özel sektörlerine göre bazı bölümleri daha çok tedarik eder bazılarını kısar. üretemeyen toplumlarda ahlaki olduğu iddia edilen değerler asalaklıklardan uyanmaya meyilli insanın önünü kesmek için vardır sadece. örnek vermek gerekirse kadın ile erkeği ayırmak en büyük aptallaştırmadır çünkü aşk deliliktir. delilik aklı açar ve özgürleştirir yaratmayı teşvik eder, sorgulatır. eğitimde sivri zekalılar okulu bırakıp ''start up''veya bilimum girişimlerle turnayı gözünden vurabiliyorsa o sistemde bir hata vardır. emek-ekmek diyalektiği haksızlıklarla doludur, oturmamıştır. kurnazlık akıllılık sayılır böylece ve ödüle, daha çok paraya haklı algısıyla konar. bir ülkede bireylerin en büyük amacı başını sokabilecek bir ev, mütevazı bir araba ve iyi bir eş ise ve milyonlarca insanın tüm çabası bu yönde ise devrim şarttır. kaçınılmaz olması ise toplumun delirmesiyle aynı orantıdadır. toplumda delirme giderek artmakta, özellikle cumhuriyet ahlakı ile yetişmiş çoğu bireyin aklının almayacağı kötülükler, zorbalıklar bin türlü paranoyaya ve korkuya sebep olmaktadır ki devrimci düşünceye göre mevcut delirme henüz daha alt aşamadadır. çok çok daha kötü şeylerin habercisi olan bu durum bir devrimci kalkışmanın da önünü kaçınılmaz olarak açmaktadır. allah yardımcımız olsa iyi olur. yoksa onu da kurşuna dizeriz.
bu başlıktaki tüm girileri gör