2019 inşaat sektörü krizi

pencere
2019'dan bakılarak yeterince sağlıklı anlaşalılamayacak krizdir. geçmiş 17 yılda ulusça nasıl kirli bir rant histerisi içinde hormonlu ve sanal zenginleştiğimizin mutlaka uzun bir bilançosu hatta özeleştirisi yapılmalıdır. kendimize ve doğaya ettiğimiz geri döndürülmesi zor tahribatların hesabı verilmelidir.

17 yıllık akp iktidarında bir çok iyi niyetli insan ''abii bunlar nasıl yüzde 50 alıyor, kesin bilgisayarlarda şurda burada bir hile yapıyorlar'' türü cümleler etmiştir. her seçim akşamı ve bir kaç gün sonrası kendisini böyle avutan masum köylülerden biri de bendim. oysa sakin kafayla biliyoruz ki 17 yılda refarandum oylaması hariç bütün seçimlerde sandıklara hangi oy girmişse o çıkmıştır. o refarandum gecesi halkın karşısına korkakça çıkamayan kılıştar'ın yatacak yeri yoktur. fakat bu ayrı bir tartışma konusudur.
iddia ediyorum ki akp'ye günde 5 vakit beddua eden bazı vatandaşlar da sandıkta akp'ye oy veriyordu. zira akp öncesi 20 bin lira etmeyen tarlası akp iktidarında trilyonluk arsaya dönüşmüştü.
tamamen ucuz kredili sıcak paraya dayalı akp ekonomisi gerçekten istihdam alanlarını genişletmişti. gerçi bu alanlar üretime yönelik değildi. yandaş mütahitleri semirtmek amaçlı kamuya milyonlarca asgari ücretli köle alınmıştı. akp ile birlikte kadın istihdamı da arttı. artık insanlar karı koca kendisini kapitalizme daha çok sömürtmekteydi. bu garibanlar da bir güç tarafından dişinden tırnağından arttırdığını toki ucubelerine 30 yıllık borçlanma tuzaklarına sevkettirildi.

devlet bulduğu bütün parayı un çuvalı serper gibi mütahitlerin üzerine serpti. kendi olanaklarıyla 2 liraya yapacağı işi mütahitlere ihale katakullileriyle 7 liraya yaptırdı. bir süre sonra ihalesiz 10'a 15'e bile verdi. barış manço da bir şarkısında diyor ya ''bu kadar cacığa para mı dayanı?'' bu kadar yolsuzluğa para mı dayanır? dayanmadı.

inşaat ekonomisi maliyet esasına dayanan bir ticaret türü değildir. 100 tl'ye mal ettiğin bir evi 30 lira kar koyup satmazsın. 100 liraya mal ettiğin bir evi o çevrenin dönemsel ruhuna göre tutturabildiğine tutturabildiğin fiyata satarsın.
akp döneminde yeni küçük burjuvamız deli gibi krediyle ev aldı. sayıları misalen söylüyorum. karı koca eline 10 000 tl civarı geçen aileler, bankaya yüzde 20 borçlanarak bir veya birden çok ev aldı. işin garabeti kimse siz ne yapıyorsunuz demedi. bilakis buna teşvik edildiler.
o evin bir kaç yıl içinde bir buçuk trilyon olmasını beklerlerken 600 700 bine düştüğünü acı acı deneyimleyecekler. bankaya borç hala comolokko. yakın zamanda bu türden intiharlardan endişe etmekteyim.
bu başlıktaki tüm girileri gör