Mersin

pencere
bir zamanlar ülkemizin en eşsiz ve nadide doğasına sahip kentiydi. kentin her yerinde kafanı çevirdiğin yerde denize girerdin. kafanı arkaya çevirip az yürüsen muhteşem toroslar ve limon portakal ağaçlarıydı her yer. kentin her yerinden kendiliğinden biten defne ağaçları size bu dünyada cenneti yaşatırdı. bütün köylerinde mutlaka güzel bir ırmak bulunurdu. şimdi bütün o ırmakların üzerinde dev beton siteler var. akdenize özgü, yasemin ve kolonya çiçeklerinin akşam açan kokuları aşk tanrısının gerçek okuydu burada bir zamanlar. onlar da kalmadı artık. süs bitkisi gibi orada burada bir kaç serpiştirilmiş palmiye var işte.

şimdilerde bütün antik kentlerinin yanına berisine mermer ocakları açıldı. içim yanıyor. yüreğim sızlıyor.
bu başlıktaki tüm girileri gör