cinsiyet önyargıları ve ayrımcılık

iron
Önyargı, genellikle, bir topluluğun üyelerinin. bir başka topluluğun üyelerine karşı sahip oldukları olumsuz inanç ve düşüncelerle ilgilidir. Önyargı, gerçeklik karşısında sınanmamış, daha çok kişinin kendi duygu ve tutumlarına bağlı sterotipleşmiş inançlarla karakterize edilmektedir (. Önyargının kaynağı, sübjektif deneyimler, kanaatler ve söylentiye dayalı haberlerdir. Önyargı, uzun sürede ve değişik kaynaklardan aktarıla aktarıla toplumsal bir boyuta sahip olabilmektedir. Örneğin toplumumuzdaki bazı kesimlerle ve özellikle de kadınlarla ilgili önyargılar böyledir; saçı uzun diye veya kadına karşı eli sopalı diye başlayan sözler hep bir oranda genelleşmiş önyargıları dile getirir. Bir kişi veya topluluğa karşı önyargılı birisinden, o kişi veya topluluğa karşı tarafsız olması beklenemez. Önyargının toplumsal boyutu, akıllılık, adalet ya da hoşgörü gibi toplumsal normları ihlal etmesini şart koşma eğilimindedir.

Aşırı genelleştirme, peşin hüküm, bireysel farklılıkları dikkate almayı reddetme ve klişelerle düşünme önyargının tipik özelliklerini oluşturur. Önyargı biz-onlar ayrımının bir sonucudur.

Cinsiyet önyargıları ise, iki cinsin birbirinden hangi bakımlardan ayrıldıklarına; hangi davranış, görünüş ve kişiliğin kadın ve erkeklere özgü olduğuna; insanların cinsleri arasında hangi farklılıkların bulunması gerektiğine ve erkek ve kadınların nasıl davranmaları gerektiğine ilişkin inançları ifade eder. Önyargı ayrımcılığın temelini teşkil eder. Sosyolojide daha çok etnik ve ırk ilişkileri bağlamında kullanılan ayrımcılık, ötekine karşı oluşan davranışı ifade eder; öteki herhangi bir birey veya toplum olabilir.
1
lux lux
yaşasın feminizm
bu başlıktaki tüm girileri gör