soru kendi içinde ikilem. sanat toplum için mi yoksa sanatçı için mi? böyle bir çıkmazı olan soruyu akıl eden zat,akılcı bunu cevaplamaya kalkışan kuşaklar aptaldır bence.sanat hem toplum için hem sanatçı için olabilir.icra edilen sanatın içindeki duygu değişkenliği bunu tam olarak sıfatlandırmayı engeller.mesela harfler ve kibritler her ne kadar kişisel bir davası, meselesi ilan etse dahi yazdıklarını okuyup harikulade bir biçimde empati yapabilecek bir okuyucuyu gerek amıylasşasda..arzular.bu arzu kaçınılmazdır.sanat herkesi azdırır...arzunun göbek adı sanattır kısaca.
"Fakat neyi anlatabilirdim, kime neyi anlatabilirdim? İnsan neyi anlatabilir? İnsan insana insanlara hangi derdini anlatabilir? Yıldızlar birbiriyle konuşabilir insan insanla konuşamaz." bunu da Tanpınar demiş. :)