dehumanize

atticus finch
garip kişilik. hem ırkçılığa, faşizme karşı olduğunu söylüyor; kürtlere ve ermenilere yapılan zulümlerden bahsediyor, hem de türklere karşı ırkçılık yapıyor.

daha da garip olanını söyleyeyim. türkiye siyasetinde cephe mantığı vardır. yani bir insan ermeniyse ve faşizme karşı olduğundan, devlete muhalif olduğundan falan bahsediyorsa otomatikman ya hdp'liymiş ya da aşırı-sol siyasal çizgideymiş gibi bir görüntü oluşturur. toplumun normlarında bu durum böyledir, haliyle benim kafamda da dehumanize algısı böyleydi. arkadaşın bazı söylemlerini görene kadar (haklı olarak) "bu kesin bizden biridir" diye düşünüyordum. odtü'de okuduğunu söylemesinin de benim kafamdaki profile katkısı oldu ayrıca. sonra fakirlikle, yoklukla ve karşısındakinin ırkıyla, zekasıyla alay ettiği, kendinden "zeki, zengin, ermeni" diye bahsettiği girilerini gördüm. "bu ne menem iştir, böyle aşırı-solcu mu olur?" diye düşündüm tabii ki.

dehumanize sanırım kendisini hiçbir şekilde "türkiyeli" hissetmediği için türkiye siyasetindeki cephe mantığına da uyum sağlamıyor. hayatının bir bölümünü ermenistan'da geçirdiyse bunu anlayabilirim; bizim aksimize çocukluğundan itibaren türkiye içerisindeki cepheleşmeye entegre olmamış bir kişiliğe sahip olabilir. sonuç olarak kendisi acayip bir şekilde hem "ezilen ulus" kimliği taşıyan bir ermeni; hem de tartıştığı şahısın yoksulluğuyla ve zekasıyla rahatça dalga geçebilen ve malını mülkünü kullanarak insanları ezecek kadar iğrençleşebilen elitist bir küçük-burjuva demagogu.

kısacası dehumanize ile alakalı söyleyebileceğim olumlu bir şey kalmadı. he faşistin biri ona ermeni olduğu için, ırkçı söylemlerle saldırırsa o ayrı mesele, o zaman savunuruz tabii ki. ama o kadar. sınıfsal olarak beş para etmez birisi.
bu başlıktaki tüm girileri gör