doğu tarzında düşünme biçimi

jakoben
batının aksine doğu tarzındaki düşünceler düşünceyi algılamak yöntemini kullanır.bizim ülkemizde batı stili hakimdir he tabi ne kadar hakimdir... batı mantığa dayalıdır ve anlatılan olayda gitmek istenilen noktaya en çok yaklaştıracak kelimeler seçilir bu kelimelerin seçilmesi sırasında beyinde kasılmalar oluşur.çünkü kişi deneyimi ile edindiği bir düşüncenin dolaylı yollardan edindiği bilgilerle de pekiştirmesi durumunda ifade etmek istediklerini kendi deneyiminden çıkartarak daha sade ve herkesin anlayabileceği şekle sokmaya çalışır.insanlar buna mantık der çoğunluğa basit anlaşılır geldiği için akıllıca diye de yorumlanır .düşünmek beyni ifşa etmek olmalıdır. beynin içinde kişinin salaklığından birbirine tutkallanması güç gelen düşünceleri sadeleştirmeye kalkmak bir nevi onları daha da köreltmektir.böylelikle (bence gözlemim o) salak daha salak olur ve salaklık daha yaygın hal alır.bahsettiğim düşünce türlerine örnek vermek gerekirse ;
''sabah kahvaltısı sırasında yediğiniz zeytinden başlayarak tabi yanında yumurta haşlayarak bu cümleyi altı kere okuyarak devam ettirmeye çalışarak iş bu cümlede batının sansasyon olarak lanse ettiği düşünce sitilinin etkisine maruz kalmış ve düşünce devam edememiştir.zeytinliğim hiç olmamıştır.zeytinlere uzun süre bakacak boş vaktimde olmamıştır.üzerine çok düşünebilmem beklenmemeli e ama madem beklenmemeli ve ben bunu biliyordum cümleye ne için böyle bir şekilde başladım demek ki başlangıcım düşünmeden olmuş ancak şuan düşünebilmeye başladım sanıyorum ki.''
gözüktüğü üzere bu bir düşüncedir.ifşadır.kişinin kendi benliğini kelimeler ile yakalama imtihanıdır.daha güzelleri dönüyor tabi ara sıra ama baş ağrısı çekiyorum ondan sanırım
4
jakoben jakoben
bunu okuyup celallenmeyin tabi bu toplumun içinde beyninizi öyle fevri kullanamazsınız götünüzü sikerler efem.belirli normlarınız olacak ahlak falan hizada duracaksınız.ama fitiliniz ateşlense bi içinizden ne dehşetler çıkar kestiremiyordum tabi
mergen mergen
ülkemizin entelektüel kesimi için ziyadesiyle doğru bir yazı. peki ya ülkemizde eğitim seviyesi düşük kısım için sizce ne kadar geçerlidir bu argümanlar? malesef bence hiç.
jakoben jakoben
ben pek düşünen insana rastlamıyoru.m insanlar düşünmeye korkuyorlar çünkü belirli yaftalamalara maruz kalıyorlar. kendi akıllarından şüphe etmelerine sebebiyet veriyor tabi ki bu dolaylı olarak ilk değindiğim tarza yöneliyorlar ama o da belirli bir çizgiden uzak oluyor genelde herkesten başkalarının düşüncelerini duyuyorum.sen mesela en son kimin kendine ait bir düşüncesini dinledin hatırlar mısın? belki basit konularda evet olabilir.ama geri kalan ne varsa düşünce değil yönelme gibi daha çok
mergen mergen
evet bu noktada haklısınız. bahsettiğiniz husus bir çocuğun ailesinin siyasi veya ideolojik görüşü ne olursa olsun programlanmışçasına ona yönelmesini anlatıyor. evet düşünmüyor, yöneliyor.
bu başlıktaki tüm girileri gör