Jack london'ın yazdığı antikapitalist devrim romanıdır. Olaylar devrimin baş karakteri olan ernest everhard'ın karısı avis'in ağzından anlatılır. Bu kitabı okuyana kadar sosyalizm benim için çok soyuttu. Esas işleyişi bu kitapta ve (bkz:şolohov)'un kitaplarında anladım diyebilirim. Sosyalizmin mantığını anlamak isteyenler ama bu konuda açıklayıcı bir felsefik metni sıkıcı bulanlar içindir sanki demir ökçe; bir kurgu, bir aşk hikayesi içerisinde okuyucuya bunu sunar.
Bu kitapta beni en çok rahatsız eden şey kitabın anlatıcısı avis'tir. Ernest gibi onun bakış açısıyla "mükemmel" bir adam kendisinde ne bulur anlayamam. Burada da aslında (bkz:martin eden) ve ruth'un farklı versiyonunu görürüz.(zengin kız-fakir oğlan) buradaki tek fark kızın babasının koca yürekli, açık fikirli, müthiş bir insan olmasıdır. Avis bana hep kocişkosunu övmeye yer arayan kezban tipleri hatırlatır. Ve jack london'ın kitaplarında aslında kendini yazdığını, biraz megaloman olduğunu düşünüyorum.