cem karaca

deist imam
Sürgünde olduğu yıllar cem babanın. Almanya sokaklarında dolaşıyor. Kendi deyimiyle "arkadaşlarının kendisini gördüğünde yolunu değiştirdiği" dönemler yani. Birden kaldırımda yürürken karşısında kendisine benzeyen, kendisi gibi uzun saçlı, bıyıklı ve kendisi gibi şarkıcı olan birisiyle karşılaşıyo. O güne kadar ismini hep duyduğu ama hiç karşılaşmadığı birisi. Gelecek yıllarda herkesin onları rakipmiş gibi göstermesine rağmen aslında büyük bir dostluk kuracağı birisiyle karşılaşıyo cem karaca. Tabi almanlar şaşkın, aynı şekilde iki adam kaldırımda karşı karşıya duruyolar ve ilk söz cem babanın ağzından dökülüyo; "sen, o musun yahu". O adam da kendine has üslubu, hest ve mimikleriyle karşılık veriyo; "ben oyum da sen o musun". Cem babanın karşılığı ;"evet yahu" oluyor ve o güne kadar birbirini hiç görmeyen ama birbirlerinin ismini hep duyan iki isim, türk müziğinin iki ustası, türk halkının cem babasıyla barış abisi o gün o kaldırımda 40 yıllık dost gibi sarılıyorlar birbirlerine. "Kendi arkadaşlarının onu görüp yolunu değiştirdiği" bir dönemde cem karacaya barış manço kucak açıyo.

İkisinin de anısına büyük bir saygıyla
İkisine de büyük bir sevgiyle
İkisine de büyük bir özlem ve hasretle.

Işıklar içinde uyusunlar
bu başlıktaki tüm girileri gör