bir krizin sebebi kardak

bymosquito
öyle bir asker yetiştir ki tek kurşun atmadan düşmanının genel kurmay başkanını istifa ettirsin. Kardak. küçük bir kara parçası bu kardak ,kara bile denilemez belki sadece kayalık çünkü. mesele tabii ki küçük bir kayalığa sahip olmak değil bu bir piskolojik savaş. 1996 da ege denizindeki kardak kayalıklarında bir türk gemisi karaya oturur.resmi anlaşmalarda kayalıkların kime ait olduğu belirtilmemişti.o nedenle bu gemiye hangi ülkenin müdahale edeceği bir tartışma konusu oldu. yunanlılar kayalıkların kendisine ait olduğunu,dolayısıyla bu gemiye kendilerinin müdahale edeceğini belirtse de türkiye bu duruma sert bir tepki gösterir çünkü bu kayalıkları yunanlılar alır ise diğer arazilerde de hak iddia edeceklerdir. bir grup yunan milliyetçisi adaya gidip yunan bayrağını dikince türk gazetecilerden de oluşan bir grup milliyetçi adaya helikopter yordamıyla gidip türk bayrağını diker. gerilim damla damla birikir ve gittiçe yükselir yunanlılar bu yapılan hamleye daha şiddetli bir hamleyle cevap vererek adaya donanmalarını gönderir (toplasan ya 10 ya 20 kişi dikilebilir adanın üstünde yalnız) ve fiilen bölgeyi işgal ederler. türk devlet yetkilileri artık savaşın eşiğine geldiğini anlar eğer bu hamleye askeri bir hamle ile cevap verilirse savaş kaçınılmaz olucaktır. ayriyeten iki nato ülkesinin çatışmasını amerika kesinlikle istememektedir fakat o an türkiye politik olarak geriye düşmüş ezilmiş gözükmüştür. bu açıdan kurtulmak için zekice bir plan yapılmaya başlanır. yunanlıların işgal ettiği adanın ( bu kardak adası arkadaşlar) tam karşısında bulunan bir adacığı ele geçirmedikleri farkedilir ( değersiz gözü ile bakılmış sanırım stratejik eksiklik diyelim biz ona). bunun üzerine bir gece yarısı bölgeye dünyanın en iyi askeri timlerinden olan türk sat ve sas komandolarının gönderilmesine karar verilir.

bu kolay bir operasyon değildir. çünkü yakın mesafede kardak adasında bulunan yunan askerleri sürekli olarak etrafı izlemektedir yani görüldükleri an hem savaş kaçınılmazdır hemde anlık çatışmada ölme riskleri yüksektir. bir şaşırtmaca planı yapılır ve plana göre bir sahil güvenlik botu bölgeyi taciz edecek (bu kara suları ile bir durum arkadaşlar o nedenle sahil güvenlik botuna ateş açmaları biraz düşüktür) ve yunanlılar ona odaklanırken sat komandoları ise su altından yunan gemilerini geçerek karşıdaki küçük adacığa çıkartma yapıcaktır bir aksilik olursa plan b ye geçilecek ve helikopter ile adacığa sat komandoları bırakılıcaktır (her ne olursa olsun o küçük adacığa çıkarma yapılacaktır yani). uçakla bodruma kadar gelen komandolar hazırlıklarını yaparlar ve nefesler tutulur, emir başbakandan (bkz:tansu çiller) gelir ve harekat başlamış olur. sat komandoları büyük bir ustalıkla adeta görünmez olur. yunan askerlerine görünemede operasyon devam eder (oraya gelen yunan askeride boş değil ülkesinde ki en donanımlı ekip ama tabii bu olaydan sonra malesef tüm yetkileri alınıyor adamcağızların) komandolar üzerindeki silah,mühimmat ve diğer yüklerle birlikte adacığa ayak basarlar. adada bir hareketlilik gören askerler çatışma pozisyonuna geçer fakat bir dağ keçisi olduğu anlaşıldığında pozisyon son bulur. adada hiç yunan askerinin olmadığı anlaşıldığında adadaki yunan bayrağı sökülerek yerine türk bayrağı asılır. buraya kadar herşey basit bir operasyon gibi gözükebilir ama olay bundan sonra devam ediyor arkadaşlar nasıl mı şöyle;

Yunalılar kendi koruması altında bulunan bir adaya türk bayrağının çekildiği haberini yabancı bir basındaki fotoğraftan öğrenirler ve iktidar devlet şoke olur. dehşete kapılırlar çünkü bu olay onlar için en büyük fiyaskolardan biridir. dünya medyasına alay konusu olurlar. bu olay yunan devletinin en büyük askeri fiyaskosudur. yunan başbakanı genelkurmay başkanına çok sert ithamlarda bulundu ve sonuç olarak genel kurmay başkanı ve askeri tim istifa etti. tek bir kurşun atmadan karşı devletin genelkurmay başkanını istifa ettirmek, bu söz bir slogan değil, tarihi bir belgedir...