bir insanı tanımak

pencere
hacem bektaş veli ''okunacak en güzel kitap insandır'' diye buyurur. fakat insan okumak güzelliğine erişmenin güzelliği, kendini tanıma ve okuma cesareti gerektirir. çevresinde biyolojik ve fiziksel neler oluyor diye merakı da gerektirir hatta.
fakat günümüz insanı çok aceleci böyle zahmetlere vakti de yok, takati de yok. karizma, para, kisvenin göz alıcılığı yetiyor işte bir insanı tanımak için. onu önce tanrılaştırıp, sonrasında dibe batırmak için bunlar yeter de artar bile. sevgi denen şey hakkında hiç bir şey bilmeyip, kişinin kişiye sağlıksız bir bağımlılık hissiyatı için bunlar yetiyor.

insanın kendiyle ilişkisi, her zaman için karşısındakiyle ilişkisidir. karşısındakiyle ve diğer insanlarla ilişkisi kendisiyle ilişkisidir. yaşamda kişi mutlu olmak istiyorsa olağan üstü bir tanıma ve tanımlama çabasından başka çıkış yolu yoktur. eğer bu zahmetli yolu seçmezse ortalama 3 yıllık evlilikler kaçınılmaz sondur. sonrası ise aile bilmeyen çocukların gelecek dramlarıdır. anksiyete krizleriyle her gün daha fazla dolup taşan acil servis üniteleridir.

bir insanı tanımak gayet tabii ki mutluluğun anahtarlarından olabilir. fakat öncelikle kişinin mutluluğunu ve mutsuzluğunu tanıması gerekir. tekrar ediyorum ki bu yol zahmetli bir yoldur.
bu başlıktaki tüm girileri gör