bahçede mişmiş

pencere
bugün spor yaparken aklıma düşen acayip bir şarkı. ben bugüne kadar hep tırt bir oyun havası sanıyordum meğer ki antep türküsüymüş. sahilde koşarken içimden deli gibi söylüyordum bu türküyü. hayatımda en mutsuzluktan geberdiğim dönemde neden içimde oyun havaları çalıyor lann diye aptalca bir sorgulamaya giriştim. bu terapistime anlatmalıyım diye düşünmeye başlarken, terapistim de yok lan benim diye iç geçirdim. bir yandan çevremdeki tanımadığım insanlar içimden oyun havası söylediğimi duyuyorlar mı acaba diye korkmaya başladım.
ben bu sahnenin tıpkısını hatırlıyorum 2-3 sene öncesinden. hastanede yeni görev yapmaya başladığım günlerde bahçede bir dayı geldi yanıma. ''kardaş düşüncelerimi diğer insanlar duyuyor diye çok korkuyorum'' dedi. yarım metre uzaklaştım. o yanaştı ''kardaş insanlar ne düşündüğümü duymuyorlar değil mi? diye sordu. ''yok abii duymuyorlar'' deyip görev yerime kaçtım. o gün o dayı'dan kaçtım ama şimdi kendimden nereye kaçayım ben? neyse, en tehlikeli deli ben deli değilim diyen delidir. benim acil bir terapist edinmem lazım kendime.

spordan eve gelince türküyü araştırdım. muhteşem bir zeki müren yorumunu buldum. dinleyin bence. (düşüncelerimi duyabiliyor musunuz?)

4
jakoben jakoben
kanka çok duygusal bir çocuksun. ama benim sikimi yersin ancak. o kadar da naif değilsin bence. ben daha naifim gibi geliyor senin şeylerini okurken, kendimi daha duygu yüklü bir insan gibi hissediyorum. ayrıca sporunu sikeyim benim göbek köprü oldu yalovaya. hemde beleş. ayaklarımda kokuyor aq. ben kazandım. by.
jakoben jakoben
neden sadece sağ hoparlörden çalıyor
jakoben jakoben
sağa çok sapılarak varılan bir mahallede mi oturuyorsun
pencere pencere
:) baba yaş ilerledikçe göbek sorun.
bu başlıktaki tüm girileri gör