atatürk ve tek dünya devleti

-----
Mustafa Kemal Atatürk'ün de istediği bir devlet. Atatürk, gerçekçi olduğu için ve o dönemde akıl onu emrettiği için subjektif milliyetçi olmuştur. Ancak herkesin huzurla yaşadığı tek dünya devletinin de tatlı olduğunu inkar etmemiştir. Ama gerçekleşmesinin, en azından kendi döneminde, imkansız olduğunu da görmüştür. İşte Başbuğ Atatürk'ün birleşik dünya devletiyle ilgili konuşması:

efendiler, ingiliz tarihçilerinden wells, iki yıl önce yayınlanan bir tarih yazdı. eserinin son sayfaları «dünya tarihinin gelecekteki safhası» başlığı altında bazı düşünce ve görüşleri içine almaktadır. bu görüşlerin yönelmiş olduğu hedef «un gouvernement fédéral mondial» yani «birleşik bir dünya devleti» dir.

wells, bu bölümde, birleşik bir dünya devletinin nasıl kurulabileceğini ve böyle bir devletin önemli ayırıcı özellikleri ile ilgili tasavvurlarını belirtiyor; adaletin ve tek bir kanunun hâkimiyeti altında dünyamızın ne durumda bulunacağını tahayyül ediyor.

wells, «bütün hâkimiyetler tek bir hâkimiyet içinde eritilmezse, milliyetlerin üstünde bir kuvvet meydana çıkmazsa, dünya mahvolacaktır» diyor ve «gerçek devlet, çağdaş hayat şartlarının bir zaruret haline getirdiği birleşik dünya devletinden başka birşey olamaz»; «hiç şüphe yoktur ki, insanlar kendi icatları altında ezilmek istemezlerse er geç birleşmeye mecbur olacaklardır» görüşünü ileri sürüyor.

insanlığın dayanışması ile ilgili büyük hayallerin sonunda gerçekleşmesi için ne yapmak ve neyin önüne geçmek gerekeceğinin doğru olarak bilinmediği» ve «saldırgan bir dış siyaset geleneğine sahip olan devletlerin, birleşik bir dünya devleti tarafından güçlükle temsil edilebileceği» de bildiriliyor. wells'in «avrupa ve asya'nın felâketleri ve ortak ihtiyaçları, belki dünyanın bu iki parçasındaki milletlerin bir dereceye kadar birleşmesine yardım edecektir», «olabilir ki, dünya ölçüsünde bir birleşmeye gidilmeden önce, bir sıra bölgesel birleşmeler yapılabilir» şeklindeki düşüncelerini de kaydedeyim.

efendiler, bütün insanlığın görgü, bilgi ve düşüncede yükselip olgunlaşması, hristiyanlığı, müslümanlığı, budizmi bir yana bırakarak basitleştirilmiş ve herkes için anlaşılacak duruma getirilmiş saf ve lekesiz bir dünya dininin kurulması ve insanların, şimdiye kadar kavgalar, çirkeflikler, kaba istek ve iştahlar arasında bir sefalethanede yaşamakta olduklarını kabul ederek, bütün vücutları ve zekâları zehirleyen zararlı tohumları yok etmeye karar vermesi gibi şartların gerçekleşmesini gerektiren «birleşik bir dünya devleti» kurma hayalinin tatlı olduğunu inkâr edecek değiliz.
Kaynak:
http://ahmetsaltik.net/tag/birlesik-bir-dunya-devleti/
nemlendirici kullanan ebu leheb
Tek bir insan ırkının 180 küsur lokal devlet kurması saçma. Bu yöntem kofti milliyetçilik ile bezenerek baştaki hortumcuların cukkayı doldurmasını sağlar. Daha büyük devletler ise küçük olanları sömürür. Olan hep halka olur.

Tek dünya devleti kaçınılmaz. Kısa vadede olmasa da muhtemel bir dünya savaşı sonrasında insanlık zaten yeniden yapılanmaya gidecek. O noktada kimsenin de itiraz edecek hali kalmayacak.

Özgürlüğü tatmadığınız için anlamını da bilmiyorsunuz. Çizilmiş sınırların arasına hapsolmuş topluluklarsınız. Oysa tek dünya devletinde sınır kavramı olmayacağı için öncelikle vize gibi seyahat engellerine takılmayacaksın. Bu daha ilk avantaj üstelik.

Bıkmadınız mı kirpi bıyıklı islamcı tipleri zengin etmekten?