aşka olan inancını kaybetmek

laik bir hanim
aşk dediğin tamamen üreme içgüdüsü oluşturacağın yeni nesil için en doğru örneği bulma isteğidir. evet kör kütük aşık olur acı da çekersin ama tamamen hormonaldir. aşka olan inanıcını kaybetmezsin aşkın saflığına olan inancını kaybedersin çünkü birde bakmışsın ki ergenliğin saflığı gittikten sonra aşk sadece çıkar ilişkisi olmuş. gerçi yetişkinlikte de düşersin aşkın oyunlarına (bkz:dış görünüş) (bkz:karakter) iyiyse en azından biri iyiyse aşık olursunuz ancak hormonların etkisi bitince aşk da biter bu yüzden insan hayran olacağı kişiyle birlikte olmalıdır aşk bittikten sonra bile onun yaında olmayı kabul edebilmek için.
rotinda
kimi sevsem kazık yedim. iki defa yarı yolda bırakıldım. kör kütük aşıkken hemde. ama yaşın ilerledikçe herkesin gidebileceğini kabulleniyorsun. hayat böyle.
''elbet bizimde çiçeklerimiz açacak''
yassikoheninoglu
Aşka olan inancımı kaybedeli çok oldu hatta insanlara olan inancımı.. Yine de aşık oldum sonunun ne olacağını bile bile ama malesef. insanlar için aşk denen şey herzaman para ya da damızlık gibi kas yapma ile ilgili. Kızlar damızlık seviyor.
fbk
son sevgilimle birlikte bende bu kervana katıldım. insan kendinden feragat edip bambaşka biri olacak kadar seviyorsa ve dahî çocuklaşacak kadar saf duygularla seviyorsa böyle sevdiği halde aldatılıyorsa aşk'a inancı olması söz konusu dahi olamaz. aşk kadınların elinde çevirdiği ve ipin ucunda daima bir kurbanın olduğu kurallarını sadece kadınların bildiği acımasız bir oyun.
dookie
1-2 sene oldu.Bu devirde birilerinin sizi sevmesini beklemeyin.Bencil bir çağda yaşıyoruz.Öncelik bireyin kendisinde.Sevgilim yok aşka inanmıyorum derdim yok motor sürüyorum müzik yapıyorum geziyorum eğleniyorum.Yaşasın ulan!
baylupen
öncelikle aşk bir inanç değil ki kaybedelim. küçükken aşkı saf olarak tanımlardık, temiz, çıkarsız bir istek olduğunu sanıyorduk. büyüyünce anlıyoruz ki kazın ayağı öyle değil. her şey ama her şey üreme üzerine kuruludur. bundan dolayı her duygu, her his hayatta kalmak ve üremek için geliştirilmiştir.

İşte kaybettiğimiz de kazandığımız da budur.