21 temmuz 2017

jakoben
yani geçtiğimiz cuma.başıma gelen olayı çok ufak özetlemek istiyorum;
a noktasından b ye minibüs ile seyretmem esnasında araca binen kara çarşaflı kadının
minik çantası ve ağzından sessizce tekrarlamakta olduğu muhtemelen arapça olan kelimelerden etkilenerek minibüsten indim bu kadarı ile kalmadı yaklaşık olarak altı kilometre eve yürümek durumunda kaldım.o kadar gerildim ki son param olduğunu unutmuşum inerken. cahil halkımızın aldırışsızlığı ve aldırışsızlığı yüzünden ödediği bedeller mili saniye içerisinde aklımdan geçtiği ve kadının militarize olduğunu bana düşündüren her türlü tarihsel zeminli yargı elimdeyken sakin sakin gitmekte olan çoğunluğa uymak aptallığına düşmek istemeyişim yüzünden indim. bu kadarı ile yine kalmadı karakol basıp esip kükremek önüme gelen memurun sülalesine sövmek istedim dayak yemek istedim çünkü dayak yemişten beter hale düşmüştüm bile.fakat yapmadım bunu tabi yürüdüm gittim kapıya yaklaştığımda atağım tutacak gibi oldu içeri gireceğim o hışım baygınlık ile beraber anasına avradına sövmek istediğim elemanların bana güler yüzle su vermeye çalışması ile son bulabilirdi.kölelikte mastır yapmakta olan halkımın duyarsızlığı kollukların satılmışlıkları beni gün geçtikçe daha sakat tehlikeli ve aptal bir şey yapmaya itiyor.buradan da kendimi ihbar edeyim ufak çaplı.
sananeulan
geçen minibüse binmiştim. gay klübe giderken kimliğim ifşa olmasın diye kara çarşafa bürünmüştüm. çantamda vibratörümle beraber bir sıraya oturdum. bu sırada mahallenin abilerine yakalanmamak için dua ederken (yakalanırsam eğer diyarbakırdan dayılarımı arayıp namusumu temizletirlerdi.) janjinjon tipli birisi minibüsten inmeye yeltendi. giydiği daracık pantolon ile gözlerimi ondan alamıyordum. biraz asi ve saldırgan tipi vardı. minibüste yolculuğuma onun vahşi fıtratını kötü emellerime alet ederekten devam ettim.